29 Kasım 2007 Perşembe

‘Otlayan karaca’ mozaiği kurtarılıyor


Malatya’nın Doğanşehir ilçesindeki Roma dönemine ait “otlayan karaca” figürünün bulunduğu mozaikler için kurtarma kazıları başladı.

Mozaiklerin sağlam kalan diğer kısımlarında ise dönemin özelliklerini taşıyan geometrik desenler dikkat çekiyor.

Malatya Arkeoloji Müzesi Müdürü İzzet Esen, Günedoğru köyü mevkisinde Doğanşehir Belediye Başkanı Hanifi Bayram’ın arazisi üzerindeki Roma dönemine ait “otlayan karaca” figürü bulunan mozaiklerin kazı çalışmalarını başlattıklarını söyledi.

Esen, milattan sonra 2. ve 3. yüzyıllara ait mozaiklerin kurtarılması için Kültür ve Turizm Bakanlığından özel izin alındığını, kazı başkanı Aysel Aksüt’ün öncülüğünde kazıların devam ettiğini belirtti.

Malatya Arkeoloji Müzesi arkeologlarının da katıldığı kazıda, önemli kısmı define avcıları tarafından tahrip edilmiş mozaiklerin kurtarılması için çalıştıklarını anlatan Esen, şöyle konuştu:

“Roma döneminden kalan mozaik, renkli terasalardan oluşan otlayan bir karaca ve önünde muhtemelen nar ağacı olduğu tahmin edilen motiflerden oluşuyor.

Mozaiklerin sağlam kalan diğer kısımlarında ise dönemin özelliklerini taşıyan geometrik desenler dikkat çekiyor. Mozaiklerin Roma dönemine ait özel bir konutun taban mozaiği olduğunu tahmin ediyoruz. İnce bir işçilik taşıyan ve sanat değeri bulanan mozaikler bu anlamda Zeugma mozaikleriyle eş değerdedir.”

İzzet Esen, mozaikleri kurtarma kazılarından sonra müzede oluşturulacak bir alanda teşhir edeceklerini belirtti.

Doğanşehir Belediye Başkanı Hanifi Bayram da arazinin 200 yılı aşkın süredir ailesine ait olduğunu söyledi. Mozaiklerin tesadüfen bulunduğunu kaydeden Bayram, “Ancak bürokratik işlemlerin gecikmesi sonucunda define avcıları tarafından mozaiklerin bir kısmı tahrip edildi. Kurtarılan bölümlerin dışında kalan alanlarda bir tavus kuşu ve bir başka karaca motifi vardı. Bu kısımlar tahrip edilmiş durumda. Geriye kalan kısmın kültürümüze kazandırılmasının mutluluğunu duyuyorum” diye konuştu.

Piyasadan çekilen iki ilacın seri no’larına dikkat



Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, fazla miktarda etken madde içeren bir serum ile içerisinde yabancı madde bulunduğu tespit edilen ve daha çok çocuklar için kullanılan bir şurubun piyasadan geri çekilmesini istedi.

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Eczacılar Birliği, il sağlık müdürlükleri ve ilgili ilaç firmalarına gönderilen yazıda, “Kanfleks yüzde 5 dekstroz sudaki solüsyonu 1000 ml.” adlı serumun, yapılan incelemede sonucu içerisindeki etken madde miktarının yüzde 10.2-10.8 oranından fazla olduğunun belirlendiği ifade edildi.

Bu nedenle serumun eczanelerden, ilaç depolarından ve hastanelerden geri çekilmesi istendi. Ayrıca çocukların alerjik rahatsızlıklarında kullanılan “actifed şurup”un da içerisinde yoğun miktarda yabancı madde içermesi nedeniyle geri çekilmesi kararlaştırıldı.

İLAÇLARIN SERİLERİNE DİKKAT EDİN

‘Actifed şurup’un Nisan 2007 imalat ve Nisan 2011 son kullanma tarihli serisi için geri çekme işlemi uygulanırken, ‘Kanfleks’ serumun da Eylül 2006 imalat ve Eylül 2008 son kullanma tarihli serisi geri çekilecek.

Broadway’de geçici anlaşma sağlandı

Greve, Amerikan Yapımcılar Birliğiyle Tiyatro Teknisyenleri Sendikası arasında yapılan geçici anlaşma son verdi. Anlaşma uyarınca Broadway yeniden ‘perde’ diyecek.

10 Kasım’dan bu yana sahnelenemeyen oyunlar bugün yeniden sergilenmeye başlıyor.
Tiyatro işçileri, ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle grev kararı almış, bu nedenle onlarca oyun sahnelenememişti.

Grevin New York şehrine milyonlarca dolarlık zarar verdiği belirtiliyor. Hollywood’da senaryo yazarlarının başlattığı grevle ilgili müzakerelerse halen devam ediyor.

23 Kasım 2007 Cuma

Dünyayı kurtarmanın 16 yolu


Doğal bahçeler yaratmak
Bahçelerde, suyu, toprağı kirleten ve sağlık için son derece zararlı olan kimyasal bitki ilaçlarını kullanmayı bırakmalıyız. Doğal ve sağlıklı koşullarda ürün yetiştirmeliyiz.
Et yemeyi azaltmak
1.kg. bifteği elde edebilmek için 20 bin litre su ve petrol tüketiliyor. Sizi meyve ve sebze satan barlara davet ediyoruz…
Bisiklete binmek
Bisiklete binmek sadece çevre için değil formunuz için de çok faydalı bir hareket olacak.
Organik giyinmek
Hem kendiniz hem de çocuklarınız için organik giysiler satın alabilirsiniz. Bunun için Feriköy Organik Pazar’ına bir göz atmalısınız.
Kalıcı mobilyalar almak
Mobilyalarınızı sık sık değiştirmeyerek ya da ikinci el mobilyalar satın alarak ağaçların daha uzun süre yaşamasına katkıda bulunabiliriz.
Sabun kokmak
Duş jelleri, ve sıvı sabunlara veda etmeliyiz. Tekrar petrol türevi maddeler içermeyen anneannelerinizin sabunlarını kullanmaya başlayın.
Daha az kimyasal
Çevreye daha fazla kimyasal madde yaymamak için kullandığınız deterjanların, yumuşatıcıların, diş macunlarının ve şampuanların miktarını mümkün olduğunca azaltmaya çalışın
Kurşun kalem kullanmak
Plastik tükenmez kalem yada fosforlu kalemler kullanmak yerine kurşun kalemleri tercih edin
Kullanılmış kağıtları tekrar kullanmak
Daha az kağıt kullanmak, daha çok ağacı yaşatmak anlamına geliyor.
Merdivenleri kullanmak
Asansör yerine merdivenleri kullanmak aynı zamanda günden güne incelmek demek!
Poşetlerden vazgeçmek
Alışverişe çıkarken yanınıza alacağınız büyük bir çanta ile plastik poşet kullanımına “dur” demiş olacaksınız. Ayrıca çok daha kullanışlı ve şık..
Ampulleri değiştirmek
Evinizin en fazla ışıklandırılan yerlerinde en az üç lambaya enerji tasarruflu ampul takarak tam dört tane nükleer santralin kapanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Yoğurt yapmak
Kendi yoğurdunuzu kendiniz yapmanız daha sağlıklı ve pratik olacak. 1 litre sütle 8 kase yoğurt üretebilirsiniz
Su tüketimini ayarlamak
Banyoda ve tuvaletlerde su tüketimini kısmak için düzenlemeler yapın ve su akıtan muslukları, sifonları vakit kaybetmeden tamir ettirin
Kapakları kapatmak
Yemek yaparken tencerelerin kapaklarını kapatarak yüzde 30 oranında enerji tasarrufu yapmış olursunuz.
Banyoyu kısa kesmek
4 yada 5 dakikalık duş sırasında en fazla 30-80 litre arasında su harcayabilirsiniz. Oysa bu rakam küveti doldurarak yapacağınız banyoda 200 litreye çıkıyor.

Elif Nazlı Duran/ Elle

Lagendijk'ten tarihi itiraf: PKK için saçmaladık


Şehit babası, “Evladınızı bayrağa sarılı tabutuyla karşılamanın ne demek olduğunu bilir misiniz?” diye sorunca Lagendijk bu itirafı yaptı: “10 yıl önce daha az bilgi sahibiydik ve saçmalıyorduk. Şimdi terör algımız değişti”

Türkiye-AB Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, TBMM’de, Şehit Aileleri Federasyonu ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Hamit Köse’yle görüşürken tarihi bir diyalog yaşandı. Hamit Köse, ‘’Derneğimize gelseydiniz, şehit verdiğimiz yüzlerce evladımızın, duvarlarımızdaki resimlerini görecek ve bir şehit evinde neler hissedildiğini yaşayacaktınız. Terör başladıktan 20 sene sonra ve 30 bin şehidin ardından sizinle görüşmekten memnunuz. Sık sık gittiğiniz Diyarbakır’da, görüştüğünüz malum kişiler dışında, bizimle görüşmüş olmanız da bir kazançtır’’ dedi. Köse, Lagendijk’e, “Vatan görevi için askere yolladığı evladınızı, bayrağa sarılı tabutuyla karşılamanın ne demek olduğunu bilir misiniz?’’ diye sordu.

IRA VE SİNN FEİN BENZETMESİ

AB’nin terörizme karşı yaklaşımının değiştiğini belirten Lagendijk, ‘’10 yıl önce daha az bilgi sahibiydik ve saçmalıyorduk. Ama son yıllarda Madrid’de, Londra’da meydana gelen olaylar terörle ilgili algımızı değiştirdi’’ dedi. Lagendijk, Köse’nin DTP’yi eleştirmesi üzerine de, “Kapatılması bir fayda getirmeyecek. Örnek verirsek; Kuzey İrlanda’da IRA ve Sinn Fein’in durumu çok benzerlikler taşıyor. Sinn Fein ile görüşmeler devam etti ve başarıya ulaşıldı’’ diye konuştu.

DTP’Lİ ÜYE DE KINADI MI?

Bu arada, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu, PKK’nın bütün terör faaliyetlerini, oybirliğiyle kınadı. Yakış, açıklamayı yaparken “arkadaşların isteği üzerine” dedi. Bunun üzerine, DTP’li komisyon üyesinin de aynı yaklaşımda olup olmadığı merak konusu oldu.

TBMM’de düzenlenen ortak basın toplantısında da konuşan Lagendijk, Türkiye’nin, bütün zorluklara rağmen Güneydoğu’da önemli adımlar attığına, DTP’nin Meclis’e girdiğine dikkati çekti ve “PKK’nın şiddete başvurmasının, Kürtlere avantaj sağladığını düşünmek mümkün değil. Güneydoğu’da ne zaman güzel bir gelişme var, terör o zaman artıyor. Bu şartlar altında, PKK’nın terörünü anlayamıyoruz” diye konuştu. PKK’nın, DTP’nin parlamentoda olmasını istemediğine işaret eden Lagendijk, Türkiye’nin bu tuzağa düşmemesi ve PKK’nın istediği bir şeyi yapmaması gerektiğini kaydetti.

Eşbaşkan Yaşar Yakış da, “Doğuya yatırımla terörün azalacağı doğru ama bu ‘Tavuk mu yumurtadan çıkar? Yumurta mı tavuktan çıkar’ meselesi gibi’’ dedi.

DÜŞMANLARINIZIN ELİNDEN 301 SİLAHINI ALIN

LAGENDİJK 301. maddenin değiştirilmesinin de 2 yıldır konuşulduğuna işaret ederek, “Bu değişikliği yapma zamanı gelmiştir. 301. maddeyle ilgili hükümet, parlamentoya öneri getirecek. Önemli mesajı buradan alarak gidiyorum’’ dedi. “301.maddenin Türkiye’nin imajını zedelediğini, Türkiye’nin AB içindeki düşmanlarının bunu istediğini’’ belirten Lagendijk, “Düşmanlarınızın elinden bu silahı alın’’ önerisinde bulundu. Bu konuda Türk hükümetini samimi bulup bulmadığının sorulması üzerine Lagendijk, “Sabır taşıyor, sözler veriliyor ve sonunda ortaya bir şey çıkmıyor. Somut bir adıma ihtiyacımız var’’ dedi.

Lagendijk, bazı Avrupa ülkelerinde de benzer maddelerin bulunduğunun doğru olduğunu, ancak bu maddelerin hiçbirinde “Türklük, Hollandalılık, Fransızlık’’ gibi yaklaşımların bulunmadığını söyledi. Tükiye-AB Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, ‘’Türklük’’ ifadesinin belirsiz bir ifade olduğunu kaydetti ve Avrupa’da böyle bir dava açılmasının 15-20 seneyi bulduğunu, ancak Türkiye’de bu sorundan kaynaklanan yüzlerce dava konusu bulunduğunu belirtti.

'Türban üniversitede serbest olacak'


Yeni sivil anayasa taslağını hazırlayan Prof. Dr. Ergun Özbudun, türbanın üniversitede serbest, ancak kamu sektöründe yasak olacağını söyledi..

Sivil Anayasa Taslağı Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun, hazırlanan anayasa taslağında cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlandığını, ilk ve orta öğrenimde yasaklanan türbanın sadece üniversitede serbest olmasının öngörüldüğünü belirtti.
Özbudun, İtalya'nın Trieste kentinde katıldığı Türkiye Avrupa'da Konferansı'nda SABAH'ın Roma Temsilcisi Yasemin Taşkın'ın sorularına yanıt verdi:

Hazırlanan anayasa taslağında sizce en önemli değişiklikler hangileri?
* Yeni anayasaya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile paralellik kazandırdık. Anayasa Türkiye'nin imzaladığı tüm insan hakları sözleşmeleri ile uyumlu hale getirildi. Biliyorsunuz, en önemli insan hakları ihlalleri Olağanüstü Hal'lerde yapıldı. Olağanüstü Hal kararnameleri Anayasa Mahkemesi'nin denetiminde değildi. Biz tümüyle kaldırılmasını önerdik.

Sivil bir anayasa taslağı hazırlanıyor, askerlerin yetki ve nüfuzları son şekliyle nasıl sınırlandırıldı?
* Sivil asker ilişkileri ile ilgili radikal bir çıkış yok. Mevcut şartlarda gerçekçi olmaz. Bu konuda şu aşamada fazla bir şey yapılabileceğini sanmıyorum. Askerin belli bir siyasi etkisi var. Anayasada yeni maddelerle bunu değiştiremezsiniz. Siyasi, sosyolojik ve tarihi nedenlerini ortadan kaldıramazsınız. Cumhurbaşkanının sembolik yetkilerle bırakılması sözkonusu...

* Cumhurbaşkanının az sayıda sembolik yetkileri olacak. Örnek vermem gerekirse Erzincan İl Sağlık Müdürü bile cumhurbaşkanının imzası ile tayin ediliyordu. Bundan sonra böyle olmayacak. Yüksek Yargı Organları'na, YÖK'e, üniversiteye rektör ataması yapamayacak. Yeni anayasa taslağında laikliğin zayıflatıldığı endişeleri var. Türban ve din dersi konuları da bu kapsama giriyor...

* Laikliği zayıflatacak en ufak bir unsur yok. Din dersinin seçimlik ders olması öngörülüyor. Türban ise bir insan hakları konusu, bunun da laiklik ile bir ilgisi yok.

Türban ilk ve orta öğretimde yasak mı?
* İlk ve orta öğretimde reşit olmayan çocukların türban kullanımı yasak. Reşit olduktan sonra kendi seçimi, dolayısıyla üniversitede serbest. Kamu sektörü devlet otoritesini kullanan insanlar demektir. Dini simge kullanması doğru değil.

Marmara'da tehlike çanları

Marmara depreminin yaklaşması hem Kandilli'yi hem de deprem uzmanlarını harekete geçirdi...
Fayın gerildiği, 7’nin üzerinde deprem üreteceği ortak görüş...

Kandilli Rasathanesi Genel Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay’ın “Marmara fayının suskunluğu hayra alamet değildir” açıklamasının ardından VATAN, Türkiye’nin önde gelen yerbilimcilerine de Marmara ve Türkiye’nin kritik deprem noktalarını sordu.

Suskun değil, bekliyor
* Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Türkiye Deprem Vakfı Yön.Kur.Üyesi)“Yer bilimleri camiasında genel kanaat Marmara’da 7’nin üzerinde bir deprem beklediğidir bu konuda herkes hemfikir. Böyle bir tehlikeyi hatırlatmak açısından farklı üsluplar kullanınabilirler ancak Marmara’da özel bir suskunluk yok. 2 bin 700 yıllık Marmara tarihine baktığımızda 50’ye yakın yıkıcı deprem olmuştur yani suskun olduğunu söylemek doğru olmaz. Ege ve Doğu Anadolu Türkiye’nin birinci derece deprem bölgeleridir ve her zaman yıkıcı ekonomiyi etkileyebilecek bir deprem olma olasılığı çok yüksektir. Türkiye’nin yüzde 50’si bu anlamda benim her an kaygı duyduğum alandır. Ulusal Deprem Konseyi 2000 yılında kuruldu ve Avrupa Konseyi’nin tavsiyesiyle Gölcük depreminden sonra hayata geçti. Ancak 6 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğle, lağvedildi. Şu an YÖK’ün isteğiyle böyle bir oluşum söz konusu. Türkiye’de deprem dahil diğer afetlerle ilgili tarafsız değerlendirme yapıp bunu hükümete rapor edebilecek bir üst kurul gerekli. Gerektiğinde eleştiriyle katkı sağlayacak idari, mali ve bilimsel özerkliğe sahip böyle bir kurum dünyanın birçok ülkesinde bulunuyor.”

Çukur tsunamiyi artıracak
Prof. Dr. Şükrü Ersoy (YTÜ Doğa bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı)
“Marmara’da bir dinamizm var ama bu bugünden yarına değişen bir şey yok. Yüzde 65 olasılıkla otuz yıl içinde Marmara’da 7’nin üzerinde bir deprem olacağını istatistikler gösteriyor. Batı Anadolu’da 1970’lerden bu yana deprem olmuyor. Ege depremleri küçük ve sık, Kuzey Anadolu fay hattındaki depremlerse büyük ve periyotlu karakteristiğiyle dikkat çekiyor. Marmara’da tsunamiyi konuşmak gerekiyor. Marmara denizinde üç çukur bulunuyor. Çınarcık, Marmara ve Tekirdağ çukurlarında denizaltı heyelanlarının oluşması durumunda bunun tsunami oluşturacağı bilinmelidir. 6.5 şiddetindeki bir deprem de bunun için yeterlidir. Marmara dışında Maraş, Hatay ve Elazığ’da suskunluk var buranın kritik olduğunu söylemek mümkün. Türkiye’nin yetki ve sorumluluğu olan afet konusunda ciddi bir kuruma ihtiyacı vardır.”

Enerjisini biriktiriyor
* Oğuz Gündoğdu (İstanbul Üniversitesi Jeofizik Müh)“Marmara son aylarda çok suskun değil, 2006 yılında çok suskundu. 2007 yılında Gemlik ve Manyas’ta 5 şiddetinde depremler oldu. Ancak bunun anlamı, fay hattının gerginliğidir. Hocamız fay hattı üzerinde deprem olmadığını ifade etmiş, kuzeyden geçen fay üzerinde deprem olmuyor ama Marmara’nın suskunluğa büründüğüne katılmıyorum, fay gerilmeye devam ediyor. Burada bir sistem var. Gemlik ve Manyas depremlerini enerjinin birikmesi ve hareketliliği olarak algılamak gerekir. Marmara dışında, Ege’de, Denizli’deki aktivite genel karakteri yansıtan ve çok fazla büyümeden anlatılabilen depremler ancak Doğu Anadolu’da Elazığ Sivrice ile ilgili kaygı ve endişe duyuyorum. Eski Deprem Konseyi çok iyi bir rapor hazırlaşmış ve olgunlaşmışken kapandı. Düzenleyici çok gerekli bir kurumdu böyle bir kurumun hayata geçmesi düzenleyicilik açısından katkı sağlayacaktır.”

Aşk acısı aslında hastalık

Alman uzmanlara göre, aşk acısı bir hastalık. İnsanlar aşk acısı çekerken, akılcı düşünemiyor. Sigara içiyorlar, günlerce yatakta kalıyorlar ve herkesten anlayış bekliyorlar.

Die Welt gazetesinin haberine göre, aşk acısı, ekonomik konum, sosyal statü, meslek gibi unsurları da dinlemiyor ve herkesi aynı şekilde etkiliyor. Karşılıksız aşk durumunda ise insanlarda kıskançlık, intikam gibi olumsuz duygular harekete geçiyor.

22 Kasım 2007 Perşembe

Veee Euro 2008 deyiz !



Euro-2008 yolunda 4 maçta 12 puan almıştık. Sonra peş peşe puan kayıpları geldi. Finaller gerçekten Alpler'in ardındaydı artık. Ama Milli takım zoru başardı. Önce Norveç'te kazandı. Dün gece de Nihat'ın golüyle Bosna'yı devirdi. Hak ettiğimiz yerdeydik. Zaten Türkiye olmadan, Avrupa olmazdı!..


A Milli Takımımızın kaderi sanki Norveç'ten önce ve sonra diye ikiye ayrıldı. Türk futbolu adına çizilen karamsar tabloların karabasana dönüştüğü, istifa seslenişlerinin tükeniş senaryolarını beslediği bir ortamdan yeni başlangıçlara, umut ve ufuklara yelken açıldı. Bosna Hersek maçına çıkarken Norveç maçından önceki gergin yüzlerin, kin dolu gözlerin yerini sıcak tebessümler almıştı. İlk 20 dakika ev sahibi ile misafirinin birbirini 'tanıma' arayışıyla geçti. 20'de Arda'nın soldan, 22'de Nihat'ın sağdan attığı şutlar kaleci Guso'da kalırken ilk gol girişimleri de yaşanmış oldu. 36'da Gökhan Gönül'ün indirdiği topla ceza sahasına giren Nihat'ın şutu Guso'dan sekerek üst ağlarda kaldı. Beklenen gol 43'te geldi. Nihat, Hamit'in pasında şık bir vuruşla fileleri buldu: 1-0. İkinci yarıda da oyunu germeyen, kontrollü futbolu sürdüren millilerimiz 59'da Arda'nın pası, Nihat'ın yan ağlarda kalan vuruşuyla ikinci gole çok yaklaştı. Bosna 59'da Dzeko'un Rüştü'de kalan vuruşuyla en etkili gol girişimini gerçekleştirdi. Son bölümde oyunun ve seyircinin düşen temposunu artırmak için 'anonsçunun' herkesin yüzünde tebessüm bırakan performansı ön plana çıktı. Tuncay'ın 80'de kaçırdığı fırsat bu anlarda heyecan veren tek pozisyon oldu. Şenol Güneş yönetiminde kazanılan 2002 Dünya Kupası üçüncülüğünden sonra futbolda final sahnesine hasret kalan Türkiye, bu galibiyetle 2008 Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne adını yazdırdı. Türkiye'yi ilk kez Euro-96'ya götüren Fatih Terim'in ve öğrencilerinden beklentiler bu kez yüksek.

AB'ye 301. madde için söz verildi: Bütçe bittikten sonra değişecek


Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun, 58. toplantısı dün Meclis'te yapıldı. Toplantının açılışına katılan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "301. madde en kısa zamanda Meclis'e gelecek. 301'in değişmesiyle başka maddelerin tartışması da gündeme gelebilir. Önemli olan zihniyetin değişmesi. Bunu değiştireceğiz çünkü Türk halkı bunu istiyor" dedi. Toplantıda Avrupalı parlamenterler 301. maddenin ne zaman değiştirileceğini sordu. Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten, "Türkiye 301'deki değişikliği AB üyesi olduktan sonra mı yapacak?" sorusunu yöneltti.

TAKVİM İSTEDİLER

Babacan toplantıdan ayrıldığı için bu soruya KPK Eş Başkanı Yaşar Yakış yanıt verdi ve "Türk hükümetinin görüşü AB üyeliği olsa da olmasa da 301'in değişmesi gerektiğidir" dedi. Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Volkan Bozkır da, "AB istiyor diye bunu yapamayız. Değişiklik talebi dayatma gibi algılanıyor. Ama bu değişikliği Türk halkı da istiyor' mesajı verdi" dedi. KPK Eş Başkan Joost Lagendijk da DTP'ye açılan kapatma davasını eleştirerek, "Bir siyasi partiyi kapatmak terörü durdurmaz. Bu PKK'nın eline oynamaktır" diye konuştu. Lagendijk, DTP'lilere de çağrıda bulundu ve "PKK ile aranıza sınır koyun" dedi. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Riea Oomen-Ruijten ise "DTP'nin terör örgütü PKK ile bağlarını koparmadıkça inanılır bir ortak olmayacağını" söyledi.

İnsandan büyük deniz akrebi fosili bulundu



Almanya’da, bir deniz akrebine ait kıskaç fosilinin bulunması, deniz akrebinin insandan daha büyük boya ulaşabileceğini ortaya koydu.

İngiliz Royal Society’nin Biology Letters Dergisi’nde yayımlanan makalede, Prüm kenti yakınlarında 390 milyon yıllık olduğu sanılan bir kayalıkta bulunan bu fosilin, o dönemde de sanıldığından çok daha büyük boylarda örümcekler, böcekler ya da yengeçlerin varolduğunu düşündürdüğü bildirildi.

Bulunan kıskaç fosilinin boyunun 46 santimetre olmasından yola çıkan araştırmacıların, 460 ila 225 milyon yıl önce yaşadığı sanılan bu canlının boyunun 2.5 metre olduğunu düşündüğü belirtilen makalede, bunun da en büyük eklembacaklılar için yapılan eski tahminlerin 50 santimetre daha fazlası anlamına geldiği ifade edildi.

Kimi araştırmacılar, dev eklembacaklıların boyunu o dönemde atmosferdeki yüksek düzeydeki oksijene bağlarlarken, kimileri de bunu “bir tür silahlanma yarışıyla” açıklıyor.

Yılbaşı gecesi 250 bin YTL



Yeni yıla 40 gün kala sanatçıların yılbaşı gecesi sahne fiyatları belli oldu!

Megastar Tarkan 250 bin YTL, Süperstar Ajda 180 bin YTL ve İmparator İbo 150 bin YTL istiyor!..

Anlaşma yapmadılar
Yılbaşı yaklaşırken sanatçılar çarşısı da hareketlendi! Birçok ünlü isimin yılbaşı gecesi sahne tarifesi belli oldu. Fiyatların yüksek olduğunu hiçbir sanatçının henüz anlaşma imzalamadığını belirten organizatörler, rakamların önümüzdeki günlerde aşağıya çekilebileceğini söyledi. Tarife listesinin zirvesinde Tarkan, Ajda Pekkan ve İbrahim Tatlıses var!

Kim ne istiyor?

*Sibel Can: ...........140 bin YTL

*Serdar Ortaç: ......140 bin YTL

*Özcan Deniz: ......120 bin YTL

*Ebru Gündeş........120 bin YTL

*Seda Sayan:........110 bin YTL

*Gülben Ergen ......100 bin YTL

*Petek Dinçöz:......80 bin YTL

*Nilüfer: ..............85 bin YTL

*İzel: ..................70 bin YTL

*Deniz Seki:..........65 bin YTL

*Gülşen: ..............60 bin YTL

*Burak Kut:...........45 bin YTL

*İsmail YK: ...........45 bin YTL

*Keremcem:..........35 bin YTL

21 Kasım 2007 Çarşamba

Askerlik teciline yeni düzenleme

TBMM Genel Kurulu’nda, Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun tasarısı kabul edildi. Yasaya göre, 4 yıl veya daha uzun süreli yükseköğretim kurumlarından veya bunların dengi olduğu kabul edilen okullardan mezun olan yükümlülerin askere sevkleri, istekleri halinde mezuniyet tarihinden itibaren 2 yıla kadar, yüksek lisans eğitimini tamamlayan yükümlülerin askere sevkleri ise 1 yıla kadar ertelenecek.

Yurt dışındaki öğrenim kurumlarından mezun olanlara, talepleri halinde, denklik işlemlerini tamamlayabilmeleri için ayrıca 1 yılı geçmemek üzere sevk erteleme hakkı tanınacak.

İZİN
Askerlik hizmetinin gerektirdiği görev ve yükümlülükleri yerine getirme konusunda gayret ve çalışmaları sonucu emsalleri arasında üstün başarı gösteren erbaş ve erlerden, muvazzaf askerlik hizmetleri boyunca, disiplin amiri, disiplin mahkemesi veya askeri mahkemelerden herhangi bir ceza almamış olanlara, asgari Tugay Komutanlarının onayı ile 7 güne kadar ilave izin verilecek.
İlave izinlerin usul ve esasları Genelkurmay Başkanlığı’nca belirlenecek.

Radyoaktif ışınla çalışan erbaş ve erlere, radyoaktif ışınla yaptıkları 1 yıl hizmete karşılık 30 gün sıhhi izin verilecek. Bu hizmetin 1 yıldan az ya da çok olması durumunda verilecek izin süresi, 30 günlük izin süresine orantılı olarak belirlenecek.
Kendini askerliğe elverişsiz hale getirmeye teşebbüs eden personelin, bu fiilleri dolayısıyla yatarak gördüğü tedaviler veya istirahate ya da hava değişiminde geçirdikleri süreler askerlik hizmetinden sayılmayacak.

PROFESYONEL ORDU
Yasanın görüşmeleri sırasında görüşlerin açıklayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, profesyonel orduya geçişle ilgili 8 yıl önce bir kanun çıkartıldığını, bununla ilgili kadrolar açıldığını belirtti. Gönül, “Bu kadroların bir kısmı dolu, bir kısmı boştur. Bu boş olan kadroların yeniden atamalar yapılmaktadır. Bu atamalar tamamlandığı zaman sayı 40 bin civarında olacaktır. Böylece profesyonel orduya geçişte önemli bir adım atılmış olacaktır” dedi.

2020'de sigaradan ölenlerin sayısı 9 milyonu aşacak


Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2020 yılında 9 milyonu aşkın insanın tütüne bağlı nedenlerle yaşamını yitireceği açıklandı .

Sigara kullanımının kalp sağlığı riskini arttırdığını belirten Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Cihangir Uyan, “Sigara, ailesinde kalp hastalığı olanlarda kalp hastalığı riskinde artışa neden olmaktadır. Sigara kullanımı, kalp sağlığı açısından en başta gelen risk faktörüdür” dedi.

Prof.Dr. Uyan, sigara içmenin vücuttaki hemen her organa zarar verdiğini söyleyerek, “Sigara; kalp hastalığı, inme, akciğer hastalıkları ve çeşitli kanserlerin yanısıra körlüğe ve erkeklerin ereksiyon sorunu yaşamasına neden olan son derece kötü bir alışkanlıktır. Sigara içmek kadar, sigara içilen yerlerde bulunarak pasif içici olmak da hastalıklara neden olur” diye konuştu.

Sigaranın önlenebilir bir sakatlık ve ölüm nedeni olduğunu ifade eden Prof.Dr. Uyan, şöyle konuştu:

“Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2002 yılında yaklaşık 5 milyon kişi tütüne bağlı nedenlerden kaybedilmiş bulunuyor. Bu rakamın 2020 yılında 9 milyonu aşacağı öngörülüyor. Dünya Sağlık Örgütü günde bir sigara içeni bile sigara tiryakisi kabul ediyor. Sigara kullananlarda kalp krizi riski, içmeyenlerden 2 kat daha yüksektir. Ani kalp ölümünün başta gelen nedeni olan sigara, doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda kalp damar hastalığı ve inme riskini daha arttırmaktadır.”

Mönitörlerin arkası radyasyon yayıyor!

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi Kurucu Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan, yaptığı açıklamada, "Elektronik Manyetik Alan" olarak da adlandırılan radyasyonun doğada çok az miktarda bulunduğunu ve insan vücudunun bundan etkilenmediğini söyledi.

Prof. Dr. Seyhan, ancak teknolojinin gelişmesi ve radyasyon yayan cihazların kullanımının artmasıyla buna maruz kalan kişilerde vücut dengesinin bozulduğunu ve rahatsızlıkların ortaya çıkmaya başladığını bildirdi.

Özellikle günde 8-10 saat geçirilen iş yerlerindeki radyasyondan olumsuz etkilenildiğini ifade eden Prof. Dr. Seyhan, "İş yerlerindeki radyasyon, hassas kişilerde boğazda kuruluk hissi, gözde problemler, baş ağrısı, alerji, yüzde kızarıklık, uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet, işitme zorluğu ve yorgunluk gibi rahatsızlıklara yol açıyor" dedi.

Alınabilecek önlemler
Alınabilecek basit önlemlerle bu olumsuzlukların azaltılabileceğini bildiren Prof. Dr. Seyhan, şöyle devam etti: "İş yerlerindeki en önemli radyasyon kaynaklarından birisi, bilgisayar monitörleri. Her monitör bir miktar radyasyon yayar, ancak üreticiler monitörleri geliştirirken, karşısında çalışan kişiye radyasyonu en az düzeyde verecek şekilde dizayn ederler. Bu nedenle arka kısımlarındaki radyasyon oranı, ön kısımlarındakinden çok daha fazladır.


İş yerlerinde çalışma düzeni nedeniyle monitörler sırt sırta konulduğunda, iki taraftaki çalışan da yüksek radyasyona maruz kalmaktadır. Ofislerde bilgisayar masaları, mümkün olduğunca yan yana ya da birbirine bakacak şekilde yerleştirilmeli. Eğer bu mümkün değilse monitör olarak radyasyon yaymayan LCD monitörler tercih edilmeli. Ayrıca dizüstü bilgisayarlar, şarjlı olarak kullanıldığında daha düşük radyasyon oranına sahiptir, bu göz önüne alınmalı. Bilgisayar başında uzun saatler kalınmamalı, 2 saatte bir yarım saat ara verilmeli.

" Prof. Dr. Seyhan, iş yerlerinde radyasyon oranını azaltmak için alınabilecek diğer önlemleri ise şöyle sıraladı:
"Bilgisayar monitörleri gibi radyasyon yayan TV’lerden de en az 2 metre uzakta durulmalı. Kullanılmayan tüm elektrikli cihazları ya kapalı tutulmalı, ya da fişten çıkartılmalı. ’Dect’ olarak da adlandırılan telsiz telefonlar da radyasyon yayar. Mümkün olduğunca kablolu telefonlar kullanılmalı. Fotokopi makinelerinden en az 50 santimetre uzakta durulmalı."

En iyi tekno marketler


1 Troy Kanyon
Kanyon’da bulunan Troy, Apple ile ilgili bulmak ve bilmek isteyeceğiniz her şeyi sunuyor. Apple ürünlerinin sergilendiği mağazada bir demo alanı da var. Ayrıca fotoğrafları düzeltmek, ipod’un bilinmeyen yönlerini keşfetmek, bilgisayarda film ve müzik çalışmaları yapmak isteyenler için ücretsiz seminerler veriliyor. Haftanın yedi günü 10.00-22.00 saatlerinde açık olan Troy’da Mac konusunda hem profesyonellerin hem de bireysel kullanıcıların tüm sorularını yanıtlayabilecek bilgi birikimine sahip çalışanlar ve tüm Apple ürünleri bulunuyor. Tel: 0212 353 04 60

2 Teknosa Cevahir
İstanbul’un en büyük alışveriş merkezlerinden Cevahir Alışveriş Merkezi içinde bulunan Teknosa Cevahir mağazası tam 2400 metrekarelik bir alanda hizmet veriyor. Yazıcı, monitör, bilgisayar gibi IT ürün grubu, cep telefonu, mp3 çalar çeşitleri bulabileceğiniz telekom bölümü, görüntü ve ses sistemleri, fotoğraf makinesi, kamera çeşitleri bulunan optik bölümü, kişisel bakım ürünleri bölümü ve beyaz eşya çeşitleri gibi geniş bir ürün gamı mevcut. Tel: 0212 380 17 27

3 Teknosa Kanyon
Kanyon Alışveriş Merkezi B2 katında bulunan Teknosa tam 852 metrekare. Burada aradığınız her şeyi bulmanız mümkün. Mağazadaki ürün gamı içinde; IT ürün grubu, telekom, görüntü ve ses sistemleri, optik ürünleri, kişisel bakım ürünleri ve beyaz eşya çeşitleri bulunuyor. Tel: 0212 353 04 80

4 Bimeks Teknoport
Geçen ocak ayında Dünya Ticaret Merkezi içinde kapılarını açan Bimeks Teknoport tek katta 6 bin metrekarelik bir alana sahip. Alışveriş merkezinin giriş katında bulunan mağaza ürünlerin işlevlerine göre bölümlere ayrılmış. Oyun, bilgisayar ya da yazılım aradığınız ürün için ilgili bölüme gitmeniz yeterli. Markaların stantları hem çok şık hem de çok dikkat çekici. Ayrıca ziyaretçilerin fotoğrafçılık eğitimi, pilates, yoga gibi ücretsiz etkinliklere ve hediyeli yarışmalara katılması da mümkün.Tel: 0212 463 33 33
5 Darty Mecidiyeköy
Avrupa’da kurulan Darty bugün dokuz ülkede beyaz eşya ve elektronik alanında faaliyet gösteriyor. Türkiye’deki ilk mağazası Mecidiyeköy’de Profilo Alışveriş Merkezi’nde, 1600 metrekarelik bir alanda açılmıştı. Mağazada elektronik ürünlerinden küçük ev aletleri ve beyaz eşyaya kadar 150 kategoride 250’den fazla marka ve beş binin üzerinde ürün mevcut. Her gün 10.00-22.00 saatlerinde açık olan Darty fiyat, ürün ve hizmet kalitesi konusunda çok iddialı. Tel: 0212 248 88 00

6 Gold Levent Showroom
Toplam 58 şubesiyle hizmet veren Gold Bilgisayar’ın Levent Showroom’u Büyükdere Caddesi’nde bulunuyor. Burada bilgisayarlar, donanım ve yazılım ürünleri, telefonlar, mutfak aletleri, oyuncak-hobi ürünü çeşitleri, çanta, kablo, tarayıcı gibi çevre birimleri bulabilirsiniz. Üç katlı mağazanın otoparkı da var. Tel: 0212 444 91 11

7 Pupa İstinye Park
İlk mağazasını 2006 yılında Mayadrom’da açan Pupa, bir ilke imza atarak İstinye Park’ta Türkiye’nin en büyük Apple Premium Reseller mağazasını açtı. Apple’ın dünyada başlattığı APR konseptini mağazalarına taşıyan Pupa’nın satış kadrosu deneyimli ve sertifikalı. Satış sonrası müşteri memnuniyetine de çok önem veriliyor. Yakında başlayacak eğitim seminerleri de meraklılarını bekliyor, bilginize!
Tel: 0212 345 57 57

8 Teknosa Metrocity
Metrocity Alışveriş Merkezi’nin birinci katında bulunan, Türkiye’nin ilk teknolojik zincir marketlerinden olan Teknosa’da cep telefonundan bilgisayara, projektörden traş makinesine çok sayıda ürün bulabiliyorsunuz. Kampanyaları ve taksit seçenekleri de mevcut.Tel: 0212 344 00 37

9 Vatan Bilgisayar Bostancı
Bostancı’da E5 Karayolu üzerinde bulunan Vatan Bilgisayar 2004 yılında açıldı. Geniş bir iç mekâna ve yüksek duvarlara sahip mağazanın otoparkı da mevcut. Firmanın kampanyaları ve sürprizlerini internet sitesinden de takip edebilirsiniz.Tel: 0216 469 24 54

10 Vatan Bilgisayar Topkapı
1983 yılında Taksim Elmadağ’da kurulan Vatan Bilgisayar’ın ikinci mağazası 2002 yılında Topkapı Cevizlibağ’da açıldı. Bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi ürünler, network ürünleri, DVD ve ses sistemleri, yazılımlar, küçük ev aletleri ve beyaz eşya çeşitleri burada bulabileceklerinizden sadece bir kaçı. Vatan Bilgisayar’da 400 markaya ait binlerce ürün için satış ve satış sonrası hizmeti almanız mümkün. 10.00-22.00 saatlerinde açık olan mağaza iki kattan oluşuyor. Arabayla gelecekler için bir otoparkı da mevcut.Tel: 0212 665 56 56

EDİRNE GÖLÜ!


Bulgaristan baraj kapaklarını açınca Meriç ve Tunca nehirleri taştı, Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'yle ulaşım kesildi. Pazarkule ve Kapıkule gümrük kapıları kapandı.

Aşırı yağışlar ve Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açması sonucu Meriç ve Tunca nehirleri taşarken, Edirne'deki taşkın felaketinin boyutları büyüyor. Taşkın nedeniyle Pazarkule ve Kapıkule gümrük kapıları kapandı. Edirne Valiliği Kriz Masası yetkilileri, normalde 600 metreküp olan Meriç nehri debisinin 1300 metreküpü aştığını ve 1500 metreküpe ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Sular köprülerin üstünden akıyor
Tunca Nehri'nin yatağından çıkarak taşması sonucu önce Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi ile Balkan Şehitliği sular altında kaldı. Tunca Nehri, Yalnızgöz Köprüsü'nün üzerinden akmaya başladı. Sarayiçi'ndeki sosyal tesisler boşaltıldı. Tunca ve Meriç kenarındaki tarihi Kasımpaşa Camisi, Emniyet Müdürlüğü, Tugay Komutanlığı, Trakya Üniversitesi ve DSİ Bölge Müdürlüğü'ne ait tesisler selden etkilendi. Muradiye Öğrenci Yurdu'ndaki öğrenciler tahliye edildi.

Tunca ve Meriç nehirleri üzerlerinde tarihi köprülerin onarımı nedeniyle Karaağaç Mahallesi'yle ulaşımın sağlandığı iki tali yol da önceki akşamdan itibaren ulaşıma kapatıldı. Bu nedenle Yunanistan'a açılan Pazarkule Gümrük Kapısı'nda işlemler durduruldu.

Askerler botla geçti
Karaağaç'ta 100 konutu sel suları bastı. Bölgeye doktor, hemşire takviyesi yapıldı, ilaç gönderildi. Acil hastalar askeri araçlarla hastaneye sevk edildi. Suların Tunca Köprüsü üzerinden akması nedeniyle Karağaç Kışlası'nda görev yapan subaylar sabah göreve botlara binerek gitti. Daha sonra portatif köprü yapıldı.Meriç Nehri'nin Bulgaristan'ın Svilengrad kenti yakınlarından yatağından çıkarak Kaptan Andreova Gümrük Kapısı yoluna ulaşması üzerine Kapıkule Gümrük Kapısı da kapandı. Edirne Valisi Nusret Miroğlu, "Bulgar makamlarının bildirdiği miktardan daha fazla su geldi" dedi. Bu arada bölgede hafta sonuna kadar yağış beklenmediği belirtildi.

AB, Türkiye'ye evet dedi, ama hayırı kastetti

Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yaptığı görüşmede, Sarkozy'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "AB size 40 yıl boyunca 'evet' dedi, ama aslında 'hayır'ı kastetti. Ben ise dürüstüm, 'hayır' diyorum ve 'hayır'ı kastediyorum" dediğini söyledi.

Fransa'da 1968 kuşağının öğrenci liderlerinden "Kızıl Dany" lakaplı Daniel Cohn-Bendit, dün Boğaziçi Üniversitesi'nde bir konferans verdi. Bendit, Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu, ancak kendisinin yaptığı görüşme sırasında Sarkozy'ye, "Türkiye'nin 10 yıldan önce üye olamayacağını ve 10 yıl sonra farklı bir Türkiye'nin üye olacağını anlattığını" bildirdi.Sarkozy ise şöyle yanıt verdi: "Bir insanla evlenmeden önce onu daha iyi tanımak için bir süre birlikte yaşarsınız, bırakın biz de 10 yıl Türkiye'yle yakın ilişkilerimizi sürdürelim o zaman." 11 Eylül'den önce AB içinde hiçbir elit grubun Türkiye'nin AB'ye üye olabileceğini düşünmediğini ifade eden Bendit, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin 11 Eylül'le birlikte önem kazandığını da vurguladı.

19 Kasım 2007 Pazartesi

Türkiye, ‘sağlık’tan sınıfta kaldı

OECD, 30 ülkenin sağlık sistemlerini inceledi. Raporda, Türkiye, hemen her kategoride listelerin en alt sıralarında yer alıyor. İlk göze çarpanlarsa Türkiye’de kişi başına sağlık harcamalarının azlığı ve bebek ölümü oranının yüksekliği.

“OECD ülkelerinde sağlık sistemi gelişiyor ancak kronik hastalıkların tedavisinde hala yapılması gerekenler var.” Ekonomik işbirliği ve kalkınma teşkilatı OECD’nin son raporu özetle bunu söylüyor.

“2007: Bir Bakışta Sağlık” başlığını taşıyan raporda, 30 üye ülkenin sağlık sistemleri ve sağlık harcamaları karşılaştırıldı. ağlık sistemine ilişkin onlarca başlığın incelendiği rapora göre, kaliteyi sağlama adına en çok çalışan ülkelerin başında ABD geliyor. Ancak, ABD, “en iyi sağlık hizmetini sağlayan ülkeler” listesinde başarısını sürdüremiyor.

EN ÇOK HARCAMAYI ABD, EN AZINIYSA TÜRKİYE YAPIYOR
En büyük farklılıklarsa kişi başına sağlık harcamalarında. ABD’de kişi başına yıllık 6 bin 400 dolarla listenin tepesinde, Türkiye ise sadece 586 dolarlık harcamayla listenin en alt sırasında yer alıyor. Türkiye, bebek ölümleri, ortalama ömür, doktora gitme sıklığı, tıbbi tetkikler gibi pek çok başlıkta Meksika ve Macaristan’la birlikte listenin son sıralarını paylaşıyor.

Ancak örgüt 0’li yıllarla kıyaslandığında Türkiye’de bazı alanlarda gelişme sağlandığını da vurguluyor.

50 yıl sonra ‘Şampanya ne?’ diye sorulacak


50 yıl sonra şampanyayla çakırkeyif olacak kimse kalacak mı? Sıcaklıklar bu şekilde artmaya devam ederse, yüzyılın sonunda yeryüzünün şarap haritası değişecek, içinde şampanya geçen metinlerde dipnot vermeyi gerekecek.

Pek çok araştırma, şaraplık üzümlerin yetişeceği -veya yetişmeyeceği- bölgelerde çarpıcı değişikliklere işaret ediyor. Sıcaklıkların artacağına dair tahminler böyle devam ederse 21. yüzyılın sonlarında şarap meraklıları şaraphaneleri gezmek için, kavrulan Napa Vadisi’ne değil, kuzeye ve batıya, İngiliz Kolumbiyası’na -veya batıya, Ontario’ya- yönelebilir.

Bu öngörülerin temeli, her şarap üzümü türünün çok belirli iklim koşullarında yetişmesinden kaynaklanıyor. İklimin tarıma olan etkilerini inceleyen Gregory Jones, geçtiğimiz yıllarda sıcaklığın yavaş ama düzenli olarak artması sonucunda pek çok geleneksel şarap bölgesinin artık iklimsel sınırlarına yaklaşmış olduğunu anlatıyor.
İspanya’da bazı şarap üreticileri, koşullara uyum sağlamak için bağlarını daha yüksek rakımlarda, Pireneler’in alçak tepelerinde oluşturuyor. Gelecekte bir gün, mahzeninizde İskandinav şarapları istifliyor olabilirsiniz.


16 Kasım 2007 Cuma

İlker Çınarel den Muhteşem Bir Sergi


Biz İlker Çınarel’i ilk Londra'da Alternatif Moda Haftası’nda yapmış olduğu defilesiyle tanımıştık. Ardından Armani mağazalarında visual merchandising göreviyle başarısını pekiştirmiş olan tasarımcı kendinden birkez daha bahsettiriyor.
29 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında Chealsea Old Town Hall’da sergisini gerçekleştiren İlker Çınarel son çalışmaları ile sanat severlerin beğenisini topladı.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Tekstil Bölümü’nden mezun olan Çınarel, çocukluğundan beri gelenekselliğe, tabulara ve sosyolojik problemlere karşı içinde var olan gücü kullanarak, koleksiyonunda toplum içindeki olumsuzlukları pozitif enerjiye dönüştürüyor. Kendi hayat deneyimlerini sanatıyla birleştiren tasarımcı, resimlerini renk ve formların yolculuğu ve özgürlüğünün ifadesi olarak tanımlıyor.

Silhouette


Göz alıcı değerli taşlardan oluşan ‘Silhouette’ kare kasasıyla feminen bir görüntüyü modern çizgilerle kombinliyor. Senenin en trend rengi rose gold ve altın kaplama alternatifleriyle ‘Silhouette’ farklı beğenilere hitap ediyor.
‘Silhouette’ şık tasarımıyla hem gece hem de gündüz tercihinde rahatlıkla kullanılacak bir model.
Çelik kordon ve deri kayış seçenekleriyle müşterilerinin beğenisine sunulan Pierre Cardin ‘Silhouette’, Türkiye genelinde seçkin saatçilerde ve kuyumcularda satışa sunuluyor.
Pierre Cardin Silhouette modelinin satış fiyatı ise 340.-YTL olarak belirlenmiş.

NIKE Sporsuz Yaşama Meydan Okuyor


Nike’ın Ümraniye Meydan Alışveriş Merkezi’nde düzenlediği, Mayadrom Sport Center’in profesyonel eğitmenleri eşliğinde 8 hafta boyunca devam edecek “Gym Kardiyo” dersleri, Nike kadınlarına eğlenceli dakikalar yaşatıyor.
27 Ekim Cumartesi günü başlayan ve her cumartesi saat 14.00’te yapılacak derslerle “Gym Kardiyo”nun eğlenceli taraflarını keşfeden kadınlar, spor hocalarından randevu alarak özel programlarını belirleyebiliyor. Sürpriz hediyeler kazandıran derslere katılmak için, Meydan Nike mağazasından başvuru yapılabiliyor.

Efsanenin ikinci ziyareti


New Wave ve rock sevenlerin favori gruplarından Echo & The Bunnymen, 17 Kasım Cumartesi akşamı 22.00’den itibaren Studio Live’da sahnesinde olacak. İlk konserlerini dört yıl önceki Rock’n Coke’ta veren grubun performanı, o yılın en iyileri arasında gösterilmişti.

Punk ve new wave’i buluşturan şarkılarıyla tanınan Echo & The Bunnymen, seksenlerin başında İngiltere’de pek çok hit şarkıya imza atmış ve Amerika’da da ünlenmişti. Yetmişlerin sonunda Ian McCulloch, Pete Wylie ve Julian Cope’dan oluşan The Crucial Three adlı gruptan doğan Echo & The Bunnymen, son olarak 2005 yılında ''Siberia'' adlı stüdyo albümünü yayınladı.

Bugün müzik kariyerlerinde 30 yılı geride bırakan Echo & The Bunnymen’in konserde ''The Cutter'', ''The Killing Man'', ''Bring on the Dancing Horses'', ''The Game'' ve ''Nothing Lasts Forever'' gibi modası asla geçmeyen şarkılarını seslendirmesini bekliyoruz...

Konserin biletleri 28.50 YTL olarak http://www.biletix.com’/ dan satın alınabilir. (0212) 244 77 12

Zaha Hadid 'yeni İstanbul’u anlattı


Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi ilk kadın mimar olan Zaha Hadid, önceki gün İş Sanat’ta verdiği konferans öncesinde bir basın toplantısı düzenledi. Hadid şu sıralar İstanbul’un gündeminde, Kartal Kıyı Kesimi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin tasarımına imza atmasıyla yer alıyor.
Bu proje, 2006 yılında İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi’nce hazırlanan ve üç ayrı kent merkezi oluşturmayı amaçlayan İstanbul Strateji Planı’nın ilk adımı. Hedef, Kartal ve Pendik’teki toplam 555 hektarlık sanayi alanını kent dışına taşıyıp, yerlerine hizmet sektörünün bulunduğu binalar inşa etmek.Bölge için düzenlenen uluslararası yarışmayı Zaha Hadid’in projesi kazanmıştı. Hadid burada, şimdiye kadar Türkiye’de hiç uygulanmamış bir yöntem uygulayacak:

Yeni bir mimari ağ

Bu yöntemle birörnek yükseklikte yapılar yerine coğrafyaya uygun şekilde yükselip alçalan binalar inşa edilecek. Zaha Hadid’in Kartal ve Pendik için tasarladığı yeni bir mimari ağ, timsah derisini andıracak. Projede iş ve konut kulelerinin yanı sıra, marina, limanlar, park, opera binası ve oteller de yer alıyor.Önceki gün yapılan basın toplantısında, mimarlık ve tasarım alanlarında bir ikon olarak kabul edilen Zaha Hadid’e yöneltilen ilk soru, Kartal Kıyı Kesimi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin hangi aşamada olduğuydu. Proje metinlerinin henüz Türkçeye çevrilmekte olduğunu belirten Zaha Hadid, çeviriler tamamlanır tamamlanmaz planlamaya geçileceğini ifade etti.

'Çözüm raylı sistem’

İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkentliği kapsamında ayrıca bir proje üretmediğini söyleyen Zaha Hadid, Kartal için çalışırken kentin topografik yapısından oldukça etkilendiğine değindi. İstanbul’un trafik sorununa da dikkat çeken Hadid, “Çok iyi bir raylı sistem kurmazsanız bu problemi çözemezsiniz”dedi. Şehrin altyapısına yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Hadid, “Bu iş müteahhitlere ve arazi sahiplerine bırakılırsa çözülmez” diye konuştu. Daha önce basında yer alan “Zaha Hadid İstanbul’a yerleşiyor” şeklindeki haberleri de yalanlayan ünlü mimar, toplantıyı “İstanbul’a sık sık gelip gidiyorum ama henüz buraya yerleşme gibi bir düşüncem yok. Belki emekliliğimde olabilir” diyerek noktaladı.

Kahve: Melek mi şeytan mı?


Zararları:

Yüksek tansiyon
Edinburgh Üniversitesi uzmanlarının yaptığı bir araştırmayla, kahvenin tansiyona olan etkisiyle ilgili görüşler yeni bir ivme kazandı. Düzenli olarak günde dörtbeş bardak kahve içenler üzerinde yapılan araştırmalarda kandaki basınç, yani tansiyon hızla yükseldi. Yapılan testlerde, yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görüldü.

Kalp
Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Doktorlar özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmelerini tavsiye ediyor.

Mide
Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincanı geçmemeleri gerekiyor.

Şeker hastalığı
Amerika'da yapılan araştırmalarda, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor.

Su kaybı
Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde.

Doğurganlık
Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Brezilya'da bulunan Sao Paulo Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar.

Hamilelik
Kafeinin anne karnındaki bebeğe zararlı olduğu biliniyor. Uzmanlar, hamile kadınların günlük kafein tüketme sınırlarının 300 mg ile sınıtlı kalması gerektiğini belirtiyor.

Faydaları:

Kahve zararı kadar yararının olmasıyla oldukça kafa karıştırıyor. Örneğin; yeşil ve siyah çay gibi, kahve de antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor.

Cilt
ABD'de yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.

Safra taşları
Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.
Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.

Parkinson
Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmakta...

Karaciğer
Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikayet ettiği görülüyor.

Sigara kadınlar için daha zararlı!

Nanjing Tıp Üniversitesi’nden Dr. Fei Xu, akciğer hastalıklarının Çin’de ikinci sıradaki ölüm nedeni olduğunu kaydetti. Araştırma kapsamında çeşitli akciğer hastalıkları olan 1743 kişi ile aynı sayıdaki sağlıklı insanın verileri karşılaştırmalı olarak incelendi.

Araştırmada, incelenen erkeklerin yüzde 50’sinden fazlasının, kadınların ise yüzde 5,3’ünün sigara içtiği kaydedildi.

Araştırmada, az sayıda sigara içenlerdeki hastalık riskinin yüzde 40, orta dereceli içicilerde yüzde 55, ağır içicilerde ise yüzde 77 daha fazla olduğu saptandı.
Kadın sigara kullanıcılarının ise erkeklere göre yüzde 20 daha fazla risk taşıdıkları belirlendi. Bilimadamları, hastalık riskinin kadınlarda fazla olmasının nedeninin henüz bilimsel olarak ispatlanmış bir nedeni olmadığını belirttiler.

Dünyayı en çok ABD kirletiyor

"Center for Global Development" düşünce kuruluşunun desteğiyle dünya genelinde yapılan araştırma, karbon salımında kişi başına düşen pay hesap edildiğinde Avustralyalıların, ülkeler listesinin ikinci sırasındaki Çin'in büyük farkla önünde olduğunu gösterdi.

50 bin kadar elektrik santralı ve 4 bin firmayı dahil ederek yapılan araştırmaya göre, kişi başı karbon salımında 10 tonla başı çeken Avustralyalıları, 8 tonla Amerikalılar izliyor.

Genel olarak bakıldığında ise listenin başında ABD, ikinci sırada ise Çin yer alıyor.

Karbon gazı salımında başı çeken ülkeler listesi
1- ABD - 2.530 milyar ton
2- Çin - 2.430 milyar ton
3- Rusya - 600 milyon ton
4- Hindistan - 529 milyon ton
5- Japonya - 363 milyon ton
6- Almanya - 323 milyon ton
7- Avustralya - 205 milyon ton
8- Güney Afrika - 201 milyon ton
9- İngiltere - 192 milyon ton
10- Güney Kore - 168 milyon ton

Türkiye kavgası


Ermenistan'ın eski Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan, Ankara ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi çağrısı yaparak Erivan'da uzun süredir görülmeyen bir Türkiye tartışması başlattı.
Şimdi iktidarda bulunan yöneticilerin düzenlediği darbeyle 1998 yılında devrilen ve yaklaşık 10 yıl politikadan uzak duran Ter-Petrosyan, 19 Şubat'ta yapılacak başkanlık seçimlerine katılma kararıyla ülkedeki dengeleri değiştirdi.
Rus ve Ermeni ajanslarına göre, Erivan'da gençlerle bir toplantıya katılan Ter-Petrosyan, "Normal koşullarda asıl ticaret ortaklarımızın komşularımız, yani Azerbaycan'la Türkiye olması gerekirdi" dedi. Ermeni lider, söz konusu ülkelerle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi durumunda Ermeni üreticilerin üç milyon dolar olan ihracatı 15 milyon dolara kadar çıkarabileceğini belirtti.
Erivan'da 10 yıllık bir aradan sonra ilk kez Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi çağrısının yapılması, Devlet Başkanı Robert Koçaryan ve diğer sertlik yanlısı yöneticilerin tepkisini çekti. Koçaryan, "Ermenistan'da ülkemizin asıl ticaret ortaklarının Türkiye ve Azerbaycan olması gerektiğini düşünen siyasi güçlerin bulunması beni şaşırttı" dedi. Ermeni lider, "Doğrusu, Ter-Petrosyan'ı destekleyen Ermeni Ulusal Hareketi'nden de böyle bir şey beklemiyordum. Ermenistan'ın hiçbir zaman Türkiye'nin kucağına düşeceğini düşünmedim. Eğer bu görüşte olanlar varsa birleşsinler" diye devam etti.
Koçaryan'ın adaylığını koyma hakkının bulunmaması nedeniyle iktidardaki Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olan Başbakan Serj Sarkisyan da Petrosyan'a yüklendi ve "Ekonominin çöktüğü bir anda insanlarımızı umutsuzluğun kenarına getiren Ter-Petrosyan geçmişteki siyasi hataları için halktan özür dilemeli" dedi. Sarkisyan, başkan seçilmesi halinde Türkiye ile Azerbaycan'ın Erivan'a kendi koşullarını dikte etmesine izin vermeyeceğini söyledi.Ter-Petrosyan, Ermeni işgali altında bulunan Karabağ'la ilgili barış planını Azerbaycan'la imzalamaya hazırlanırken sertlik yanlıları tarafından devrilmişti. Ermeni liderin Türkiye ile yakın ilişki kurmak istemesi de devrilme nedenlerinden biri olarak gösterilmişti.

Levon Ter-Petrosyan

Türkçe dahil 10 dil biliyor

1945 yılında Suriye'de doğan Levon Ter-Petrosyan, bir yıl sonra ailesiyle Ermenistan'a göç etti. Erivan ve St.Petersburg'daki üniversitelerde dil bilimi eğitimi gördü, 1988 yılında muhalif Karabağ hareketine katıldığı için Sovyet yönetimi tarafından tutuklandı. 1992 yılında Ermenistan'ın ilk devlet başkanı seçildi, 1996 yılında ikinci kez başkan oldu. 1998 yılında, dönemin Başbakanı Robert Koçaryan'ın liderliğini yaptığı aşırı milliyetçiler tarafından devrildi. Çoğunu Erivan'daki Şarkiyat Enstitüsü'nde öğrendiği, aralarında Türkçe'nin de bulunduğu 10 yabancı dil bilen Ter-Petrosyan'ın 70 kadar da yayımlanmış bilimsel makalesi bulunuyor.

Askerlerden sloganlı yürüyüş



Ulu Önder Atatürk'ün Diyarbakır'a gelişinin 70. yıldönümü kutlamalarında askeri tören takımı "Tek Bayrak, Tek Devlet, Bayrak İnmez, Vatan Bölünmez" sloganları eşliğinde yürüdü

Atatürk'ün Diyarbakır'a gelişinin 70. yıldönümü coşkuyla kutlandı.

Törende askeri tören takımı, zaman zaman "Tek Bayrak, Tek Devlet, Tek Millet, Tek Dil", "Bayrak İnmez, Vatan Bölünmez" sloganları attı.

70. yıldönümü kutlamaları, Türk bayrakları ve balonlarla süslenen temsili trenin Diyarbakır Garı'na gelmesiyle başladı. Vali Hüseyin Avni Mutlu, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Ayhan Gümüş, 7. Kolordu Komutanlığı 16. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgenaral Birol Erdem ile Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Abdulah Sevinç'in de katıldığı törenin ardından valilik karşısındaki Atatürk Anıtı'na kadar yürüyüş yapıldı.

7. Kolordu Komutanlığı ve 2. Hava Kuvveti Komutanlığı'na bağlı askerler, "Tek Bayrak, Tek Devlet, Tek Millet, Tek Dil", "Bayrak İnmez, Vatan Bölünmez" "Her Türk asker doğar", "Her şey vatan için", "En büyük Türk Atatürk", "Vatan sana canım feda", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı eşliğinde yürüyerek 10. Yıl Marşı'nı okudu.

Emin adımlarla...

Vali Mutlu, Atatürk'ün 15 Kasım 1937'de Diyarbakır'da coşku ve sevgi gösterileriyle karşılandığını anımsatarak, "Diyarbakırlılar eşsiz devlet adamını ağırlamaktan büyük onur duymuştur. Diyarbakır, Atatürk'ün gösterdiği yolda emin adımlarla yürüyor" dedi.

13 Kasım 2007 Salı

Washington siftah yaptı: 101-90



Washington Wizards, Atlanta Hawks'ı deplasmanda 101-90 yenerek sezonun ilk galibiyetine ulaştı.

Bu sezona daha önce oynadığı 5 maçı kaybeden Washington Wizards, Atlanta Hawks’ı 101-90 yenerek ilk galibiyetine aldı.

Wizards'ta, 24 sayı, 8 ribaunt ve 6 asistle oynayan Caron Butler sahanın en skorer oyuncusu olarak takımını galibiyete taşırken, 23 sayı ve 15 ribauntla double-double yapan Antawn Jamison galibiyete önemli katkı sağladı.

Takımın yıldızı Gilbert Arenas ise 18 sayı – 6 asist – 4 ribauntla oynadı.

Atlanta'da ise oyuna sonradan giren ve 7 dakika sahada kalan Zaza Pachulia, 2 kez kullandığı 2 sayılık atışların 1 tanesini sayıya çevirdi ve maçı 2 sayı, 3 ribaunt ve 1 asistle tamamladı. 23 sayı, 4 ribaunt ve 2 asistle oynayan Josh Smith ile 20 sayı ve 12 ribauntla double-double yapan Marvin Williams'ın çabaları takımlarına galibiyeti getirmeye yetmezken, 22 sayı, 7 ribaunt ve 5 asistle maçı tamamlayan Joe Johnson'ın performansı yenilgiyi önleyemedi.

CLEVELAND SON ÇEYREKTE

Geçen sezonun NBA finalisti Cleveland Cavaliers, sezonun 4. galibiyetini Los Angeles Clippers deplasmanında aldı.

Yenik girdiği son çeyrekte rakibine 31-20 üstünlük kuran Cleveland, maçı 103-95 kazanmasını bildi. Litvanyalı pilvot Ilgauskas 25 sayıyla takımının en skorer isim olurken, LeBron James, 22 sayı - 8 asist - 6 top çalma ve 5 ribauntla galibiyette önemli rol oynadı. Gooden ise 18 sayı - 17 ribauntla double-double yaptı.

Sezonun ikinci yenilgisini alan Clippers'ta, 74 sayı üreten Cassell-Maggette-Kaman üçlüsünün çabaları galibiyete yetmedi.

TOPLU SONUÇLAR
Washington @ Atlanta: 101 - 90

Miami @ New York: 75 - 72

New Orleans @ Philadelphia: 93 - 72

Houston @ Charlotte: 85 - 82

Milwaukee @ San Antonio: 88 - 113

Detroit @ Seattle: 107 - 103

Cleveland @ Clippers: 103 - 95


Ceyhan'ın istifasına ret

Beşiktaş'ta, kulüp asbaşkanı Numan Ceyhan'ın istifasının, kulüp başkanı Yıldırım Demirören tarafından kabul edilmediği bildirildi.

Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada, Numan Ceyhan'ın istifasının, Yıldırım Demirören tarafından kabul edilmediği ve Ceyhan'ın, yönetim kurulundaki aktif görevlerinin sürdüğü kaydedildi.

Yıldırım Demirören de sitede yer alan açıklamasında, ''Beşiktaş'ın birlik beraberliğe ihtiyacı olduğu bugünlerde, yönetim kurulumuz da bir bütün olarak, omuz omuza görevine devam etmektedir'' dedi.

Ceyhan, yapılan yönetim kurulu toplantısından erken ayrılırken, yaptığı açıklamada, görevinin çok ağır olduğunu ve artık olayların sağlığını etkilediğini belirterek, toplantıda istifasını sunduğunu söylemişti.

6 yeni film gösterime girdi



Altın Portakal Film Festivali’nden 6 ödülle dönen “Yumurta”nın da aralarında bulunduğu 6 yeni film, sinemaseverlerle buluştu.

Yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun senaryosunu Orçun Köksal ile birlikte yazdığı “Yusuf Üçlemesi”nin son filmi “YUMURTA”, vizyona girdi. 44. Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi film” dahil 6 ödül alan filmin baş rollerini Nejat İşler ile Saadet Işıl Aksoy paylaştı. Ufuk Bayraktar, Tülin Özen, Gülçin Santırcıoğlu, Kaan Karabacak’ın da rol aldığı filmde, annesinin vefatının ardından doğduğu kasabaya dönen “Şair Yusuf”un yaşadıkları anlatılıyor.

Mesut Uçakan’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği “ANKA KUŞU: BANA SIRRINI AÇ” da, bu hafta vizyona girdi. Yalçın Dümer, Ceren Öztürk, Kenan Bal, Kaan Girgin, Gafur Uzuner, Fatih Hürkan, Rahmi Dilligil, Mahmut Hekimoğlu, Aysun Güven, Hilal Cansu Şahin’in kamera karşısına geçtiği film, çocuk yaşta ailesini kaybedip İstanbul’da yaşamaya başlayan bir yönetmenin hikayesini konu alıyor.

Yönetmen Selma Köksal’ın Necla Algan ile birlikte senaryosunu yazdığı “FİKRET BEY”, yaşlı bir adamın işini kaybetmesi ve oğlunun da yurt dışına yerleşmesi üzerine yaşadıkları anlatılıyor. Filmde, Erol Keskin, Fuat Onan, Gökçe Algan, Metin Arslan ve Deniz Sevinç rol aldı.

Bu haftanın yeni filmlerinden olan “ÇOK FENA - SUPERBAD”nın senaryosunu Seth Rogen ve Evan Goldberg yazdı, Greg Mottola yönetti. Baş rollerini Jonah Hill, Michael Cera, Seth Rogen ve Bill Hader’ın paylaştığı filmde, liseden mezun olmak üzere olan iki gencin yaşadıkları ele alınıyor.

“There’s Something About Mary/Ah Mary Vah Mary” ve “Me, Myself and Irene/Ben, Kendim ve Sevgilim” ile “Dumb and Dumber/Salak ile Avanak” gibi çok izlenen güldürülerin yaratıcıları olan Bobby ve Peter Farrelly kardeşlerin son filmi “ŞIPSEVDİ - THE HEARTBREAK KID”, bu hafta vizyona girdi. Ben Stiller, Michelle Monaghan, Jerry Stiller, Malin Akerman, Carlos Mencia ve Rob Corddry’un kamera karşısına geçtiği film, müzmin bekar Eddie’nin evlilik macerasını seyirci ile buluşturuyor.

Oscar ödüllü yönetmen Robert Redford’un imzasını taşıyan savaş filmi ARSLANI KUZULARA - LIONS FOR LAMBS”, sinemanın dev isimleri Robert Redford, Meryl Streep, Tom Cruise ve Andrew Garfield’ı bir araya getirdi. Filmde, West Coast Üniversitesi’ndeki iki öğrencinin idealist profesörleri Dr. Stephen Malley’in tavsiyesi üzerine yaptıkları ve Afganistan’daki savaşta başlarına gelenler ele alınıyor.

Erdoğan: Ortadoğu'da Türkiye'siz netice alınamaz



Başbakan Erdoğan, bugün bir araya gelecek olan Peres ve Abbas'a, "Kan, kin ve nefret yerini aklıselime bırakmalı" mesajı verdi..

Başbakan Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Türkiye'de bulunmaları dolayısıyla Ortadoğu'ya yönelik barış ve uzlaşı mesajları verdi.

6'ncı Uluslararası Atatürk Kongresi'nde konuşan Erdoğan, bölgede sorunların çözümü için "Türkiye'ye rağmen" girişimde bulunanların hiçbir netice alamadıklarını söyledi. Erdoğan konuşmasında şu mesajları verdi:

* TERÖRE TAVİZ YOK:

Bütün dünyada yürüttüğümüz diplomatik ve siyasi mücadelemiz barış ve adalet içindir. Ancak bilinmelidir ki ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği vazgeçilmezdir. Kim bu değerlerimize kastederse, milletimizin 70 milyon ferdini karşısında bulur.

* MİLLETİMİZLE ARAMIZA KİMSE GİREMEZ:

Türkiye, cumhuriyet hedeflerini yakalamak için kararlı yürüyüşünü sürdürecek, demokratik gelişmesini engellemek isteyen bütün provokasyonları bertaraf edecektir.

* "TÜRKİYE'YE RAĞMEN" BARIŞ OLMAZ:

Bugüne kadar Türkiye'ye rağmen bölgede bir şeyler yapmaya gayret edenler eğer netice alamıyorlarsa, bunun en önemli sebebi, 'Türkiye'ye rağmenci' anlayıştır. Avrupa ülkelerinin ve diğerlerinin de yanlışı buradadır.

* KAZANANI OLMAZ:

Atatürk'ün 1922 yılında söylediği bir cümleyi tekrar etmek istiyorum: "Biz, hayat ve bağımsızlık için mücadele eden ve bu kanlı mücadele manzarası karşısında bütün medeniyet dünyasının hissiz seyirci kaldığını görmekle içi kan ağlamış insanlarız." Bu cümle, bugünün gerçekleri göz önüne alındığında büyük anlamlar taşıyor. Bugün güç dengeleri mazlum milletlere ağır faturalar çıkaracak biçimde bozulmuş, ülkeler kendi menfaatlerini insanlığın barış ve esenliğinden önde tutar hale gelmiştir. Bir an önce aklıselim dünyaya hâkim olmazsa, kan, kin şiddet duyguları yerini akla bırakmazsa korkarım ki gelecek, kazananı olmayan bir dünya olacaktır.

Google benzinliklerde bilgi pompalayacak

İnternetin en büyük arama motoru, şimdi de yolunu kaybeden sürücülere yardım eli uzatıyor. Google, gelecek aydan itibaren ABD çapındaki binlerce benzinlikte, yol bilgisine ihtiyacı olan sürücülere hizmet verecek.

Aralık başında itibaren benzinliklere yerleştirilecek yeni gaz pompaları, internet bağlantılı olacak ve Google'ın harita hizmeti yer alacak.

Sürücüler, harita bilgisi dışında, benzinlik sahiplerinin seçtiği bölgedeki yerel hotel, lokanta, bar ve hastaneleri de araştırma imkanı bulacaklar.

North Carolina merkezli pompa üreticisi Gilbarco Veeder-Root ve Google arasında varılan anlaşmayla üretilecek pompalar, Aralık ayından itibaren ülkedeki binlerc benzin istasyonuna yerleştirilecek.

CHA

Helikopter 100 yaşında

Fransız bisiklet üreticisi Paul Cornu 13 Kasım 1907'de aracıyla dikey yükselen ilk kişi oldu. Belki aracı çalışmadı ve hiçbir zaman bir helikoptere dönüşemedi, ancak "atlayışı" tarihe geçti.

İlk helikopterler
Cornu, iki tekerlekli aracıyla 0,6 metre yükseldi ve 20 saniye havada kalabildi. Makine, yetersiz kontrolleri ve yetersiz güce sahip motoruyla düzgün bir helikopter olmaktan çok uzaktı.

Dünyadaki helikopterler
Başka hiçbir ulaşım aracı helikopterin özellikle askeri, yaşam kurtarma operasyonları ve tıbbi uygulamalar çerçevesinde sunduğu kolay erişilebilirlik ve çok yönlülükle yarışamaz.