23 Ağustos 2007 Perşembe

Kayıp molekülü Türk doktoru buldu


Şişmanlık , şeker ve kalp hastalıkları üzerine araştırma yapan Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ve ekibi, besinlerin vücutta tahribat yapan etkilerini ortadan kaldıran "STAMP2" geninin, kanserle de ilişkisi olduğunu tespit etti.

Hotamışlıgil, "STAMP2" adı verilen molekülün, en fazla, karın içi yağında üretildiğini ve yemek yendikten sonra arttığını ve öğün aralarında ise düştüğünü tespit ettiklerini söyledi. Sadece karın içindeki yağlarda bulunan bir molekül olan STAMP2’nin düzeyinin yemek yendiği zaman arttığına dikkat çeken Hotamışlıgil, şöyle konuştu: "Sanki vücudu, gelen besinlere karşı hazırlıyor. Yemekten 1-2 saatten sonra tekrar normal düzeye dönen ilginç bir molekül. Bir öğrencim, bir yeni hayvan modeli geliştirdi. Fareden bu geni çıkardı. Bu gen olmayınca hayvanda, hiçbir ek müdahale yapmadan, yüksek kalorili gıda vermeden, normal günlük gıdasını aldığı halde 3 ay içinde karaciğer yağlanması, şeker hastalığı, kalp hastalığı ve yüksek kolesterol ortaya çıktı. O da bize gösterdi ki, çok uzun yıllardır bilimin aradığı gizemli bir molekül ortaya çıktı."

KANSER VE ŞİŞMANLIK
Bu çalışmalar sırasında, Oslo Üniversitesi’nde kanser alanında uzmanlaşmış Prof. Fahri Saatçioğlu’nun da aynı geni bulduğunu öğrendiklerini belirten Hotamışlıgil şunları söyledi: "Prof. Dr. Saatçioğlu, aynı geni prostat kanseri üzerine çalışırken ortaya çıkardı. Birlikte çalışmamızın nedeni, iki ayrı noktadan gelip aynı geni bulmuş olmamız. Şişmanlayınca kanser riski çok yükseliyor. Karaciğer kanseri riski 5-6 misline çıkabiliyor, sindirim sistemini ilgilendiren kanserlerin riski 2-4 kat artabiliyor. Kadında meme erkekte prostat kanseri riski yükseliyor. Neden şişmanlık kanser gelişimini tetikliyor bu bilinmiyor."
"Biz STAMP2 genin bununla ilgili çok önemli bir ipucu olacağını düşünüyoruz" diyen Hotamışlıgil, "Çünkü metabolizmayı kontrol eden bir molekül, aynı zamanda tümörleri de kontrol ediyor. Sanki tümörlerin enerji sayacı gibi çalışan bir molekül bu. Onu kapatabilirsek, enerjisizlikten tümörleri öldürmek belki mümkün olabilecek" diye konuştu.

Hiç yorum yok: