
İndıragandi: Emeksiz, çaba göstermeden, karşılıksız bir paraya veya mala sahip olma.
Yersen: Bir olayın ya da durumun gerçekliğinden şüphe ettiğini belli etmek için kullanılır.
Diyosun: Bir konuda fikrini söyleyen birine, sözünün çok da inandırıcı olmadığını anlatır.
Madik atmak: Kazıklamak. Aldatmak. Çalım atmak.
Rüzgâr yapmak: Bir konuyla ilgili geçici bir çıkış veya hareket yapmak.
Takoz: Anlayışsız. Kaba. Yaptığı hareketin hesabını ve varacağı sonuçları bilmeyen.
Racon kesmek: Usule, adaba göre davranmak.
Pişti olmak: Biriyle beklenmedik şekilde karşılaşmak.
Paket: Dayak atmak. Darp etmek. Hırpalamak.
Giydirmek: Karşı tarafa herhangi bir şekilde zarar vermek.
Güvercin takla: Ölmek. Yaralanmak. Darbe almak.
Kadayıf: Eskimiş ve yıpranmış. Tel tel dökülen.
Kal gelmek: Bir olay karşısında şaşırma, şok olmak.
Kapak olmak: Çok usturuplu bir laf edip, karşı tarafı zor durumda bırakmak.
Kaşar: Bir konuda veya durumda çok eski olmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder