Yorgun savaşçı

Sion maçının yorgunluğunu üzerinden atamayan Aslan, pozisyonu az maçta Gökhan Ünal'ın golüyle yenik duruma düştü, ikinci yarıda Ümit Karan ile beraberliği kurtardı

Kalli ligin yanan ateşini söndüreceği yerde devam etmesini sağladı. Sion maçında o yüksek temponun ardından iki gün geçmesine rağmen Kalli takımı ayakta tutacak tercihleri yapmadı. 69 dakika yorgun, bitkin, koşmayan daha doğrusu koşamayan sahadaki on biri sadece izlemek, oyunu anlayamamak, kendi oyuncusunun halini görememek, Kalli'nin de dün son derece formsuz olduğunu gösteriyordu.94 dakika oynanan dünkü karşılaşma sezonun belki de en kötü oyunlarından birisiydi. Hele Galatasaray böyle bir maçı kesinlikle hatırlamak istemez.
Zaten Sion maçındaki kadro bu maçta da aynı tempoyu koyabilseydi Galatasaray herhalde Türkiye'nin çok üstü bir takım olabilirdi. Sahada bu sonuca tek direnen oyuncu vardı; Barış Özbek. Ama bir tek Barış ne yapabilirdi? Galatasaray'ın tek şansı ise yine Kayserispor'du. Böylesine bir Galatasaray'ı karşısında bulmuşken, oyuna hiçbir şekilde hareketlilik getirmeyen, tempo kazandıramayan sadece Gökhan Ünal ile Mehmet Topuz'un ağzına bakan Kayserispor aslında iki puan kaybettiğine katıla katıla ağlamalı. Çünkü bir daha böylesine bir Galatasaray'ı asla bulamaz.Lincoln, Vestel Manisa maçından bu yana ligde varlığını ortaya koyamadı. Ama kalitesi ile Kalli'nin elini ayağını bağlıyor. Örneğin Lincoln dün belki de sahanın en kötüsüydü. Sahadan çıkacak ilk iki adam arasında mutlaka o olmalıydı. Ama Kalli onun ne yapacağını kestiremediği için Lincoln'ü çıkarmadı. İyi de yaptı. Çünkü golün pasını verdi, daha doğrusu o topu Ümit'in kafasına kondurdu.Lincoln kötü, ama ya diğerleri. Hepsi de ona ayak uydurdu. Hele ilk yarıda biraz da taktik anlayıştan Arda sağda, Barış solda yapışıp kaldı. Haliyle orta alanın tüm yükü sadece hücumu düşünen Lincoln ile Linderoth'un omuzuna kaldı. Ve Mehmet Topuz'da orada at koşturdu. Maçın her şekilde hakkı beraberlikti. Ama Kalli takımının gücünü biraz daha iyi etüt etmeli. Gördü ki, arka arkaya bu kadar tempoyu kaldırması mümkün değil. Biz tribünden anlıyoruz bunu. Ama o antrenmanda da takımını izliyor. Bunu daha önceden görmeli ve önlemini almalı. Hakan Balta, Hasan Şaş, Nonda, Serkan tuzluk gibi oturmamalı.