22 Kasım 2007 Perşembe

Veee Euro 2008 deyiz !



Euro-2008 yolunda 4 maçta 12 puan almıştık. Sonra peş peşe puan kayıpları geldi. Finaller gerçekten Alpler'in ardındaydı artık. Ama Milli takım zoru başardı. Önce Norveç'te kazandı. Dün gece de Nihat'ın golüyle Bosna'yı devirdi. Hak ettiğimiz yerdeydik. Zaten Türkiye olmadan, Avrupa olmazdı!..


A Milli Takımımızın kaderi sanki Norveç'ten önce ve sonra diye ikiye ayrıldı. Türk futbolu adına çizilen karamsar tabloların karabasana dönüştüğü, istifa seslenişlerinin tükeniş senaryolarını beslediği bir ortamdan yeni başlangıçlara, umut ve ufuklara yelken açıldı. Bosna Hersek maçına çıkarken Norveç maçından önceki gergin yüzlerin, kin dolu gözlerin yerini sıcak tebessümler almıştı. İlk 20 dakika ev sahibi ile misafirinin birbirini 'tanıma' arayışıyla geçti. 20'de Arda'nın soldan, 22'de Nihat'ın sağdan attığı şutlar kaleci Guso'da kalırken ilk gol girişimleri de yaşanmış oldu. 36'da Gökhan Gönül'ün indirdiği topla ceza sahasına giren Nihat'ın şutu Guso'dan sekerek üst ağlarda kaldı. Beklenen gol 43'te geldi. Nihat, Hamit'in pasında şık bir vuruşla fileleri buldu: 1-0. İkinci yarıda da oyunu germeyen, kontrollü futbolu sürdüren millilerimiz 59'da Arda'nın pası, Nihat'ın yan ağlarda kalan vuruşuyla ikinci gole çok yaklaştı. Bosna 59'da Dzeko'un Rüştü'de kalan vuruşuyla en etkili gol girişimini gerçekleştirdi. Son bölümde oyunun ve seyircinin düşen temposunu artırmak için 'anonsçunun' herkesin yüzünde tebessüm bırakan performansı ön plana çıktı. Tuncay'ın 80'de kaçırdığı fırsat bu anlarda heyecan veren tek pozisyon oldu. Şenol Güneş yönetiminde kazanılan 2002 Dünya Kupası üçüncülüğünden sonra futbolda final sahnesine hasret kalan Türkiye, bu galibiyetle 2008 Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne adını yazdırdı. Türkiye'yi ilk kez Euro-96'ya götüren Fatih Terim'in ve öğrencilerinden beklentiler bu kez yüksek.

Hiç yorum yok: