30 Eylül 2007 Pazar

Hokkabaz değil jonglör!


2. Jönglörlük Festivali pazartesi günü başlıyor. Festival komitesinden Deniz Soyarslan "Bizi hokkabaz, palyaço, soytarı sanıyorlar" diyor.

Top, lobut, halka, kumaş, sopa, ateş çeviren jonglörler... Onlardan işin püf noktasını kapmaya çalışan gençler... İpe tırmanan bir kadın trapezci... Çello çalan bir müzisyen... Davul çalan bir grup... Ateş etrafında dans edenler... Tüm bu "kareler" 1-7 Ekim tarihinde düzenlenecek Sundance 2. Jönglörlük Festivali'nde yaşanacak.

Antalya Tekirova Sundance Camping'de gerçekleştirilecek festivale yurtiçi ve dışından 500'e yakın jonglörün katılması bekleniyor. Etkinliğin amacı profesyonel jonglörlerin ve jonglörlük öğrenmek isteyenlerin tanışıp yeteneklerini sergileyebilecekleri bir ortam yaratmak. Festival komitesinden Deniz Soyarslan "Türkiye'de alışılmış festival formatlarının dışına çıkıyoruz. Hangi saatte hangi gösterinin olacağı o an belirleniyor. Amatör biri birden sahneye çıkabiliyor ve profesyonel jonglörle birlikte top çevirmeye başlıyor. İzleyici yok. Herkes katılımcı. Jonglörlük yapmayı bilmeyenler öğrenecekler. Genç müzisyenlerle şarkılar söylenecek. Ben de geçen yıl olduğu gibi belki yine trapez yapacağım" diyor.

Rock, caz, film festivallerine alışkınız ama jonglörlük festivali düzenlemek nereden çıktı?

Bir jonglör arkadaşım Avrupa Jonglörlük Festivali'ne gitti. Farklı ülkelerden gelen jonglörlerle tanıştı. O ortamı bize ballandıra ballındıra anlattı. Birkaç yıl sonra İngiltere'ye sualtı arkeolojisi mastırı yapmaya gittim. Ülkeye varır varmaz arkadaşımın festivalde tanıştığı jonglörlerle iletişime geçtim. Onlarla birlikte Avrupa'daki jonglörlük festivallerini gezdim. Baktım ki mastırı sadece festivallere gitmek için kullanıyorum, bıraktım okulu.

"Sirk okuluna jonglör olacağım diye girdim, trapezci çıktım"

Jonglörlük uğruna mı bıraktınız?Evet. İngiltere'de sirk okulu Circomedia'ya girdim. Gel gör ki jonglör olacağım diye girdim, trapezci çıktım. Ancak jonglörlüğü de bırakmadım. Contact juggling (topları vücutta kaydırarak yapılan jonglörlük) yapıyorum. Ayrıca lobut da çeviriyorum. Ben yurtdışında festival festival gezerken şu an festival komitesinde birlikte görev aldığımız arkadaşım Enis Yuğnak, Bilkent Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk jonglörlük kulübünü kurdu. Sonra farklı üniversitelerde yine jonglörlük kulüpleri açıldı. Jonglörlerin katıldığı buluşmalar düzenlendi. Benim Türkiye'ye dönmemle birlikte "Biz de festival isteriz" sesleri yükseldi. Sonunda yer olarak Sundance Camping'i seçtik.

Festivale talep var ki ikincisini yapıyorsunuz. İlkine kaç kişi geldi?

300'den fazla kişi. Bu yıl 500 kişiyi bulur herhalde. Katılımcı sayısı artınca süre de uzadı. Geçen yılki festival üç gün sürmüştü. Festivale katılım ücreti de uygun olunca ilgi artıyor. Yedi gün boyunca çadırlarda kamp kurmanın bedeli 55 YTL.

"Sadece jonglörlük yaparak para kazanmak mümkün"

Türkiye'de jonglörlük yaparak geçinmek mümkün mü?

Gitgide ilgi artıyor. Bu da parayı getiriyor. Sadece jonglörlük yaparak kazandığınız parayla geçinebilirsiniz. Alışveriş merkezlerinin açılışlarına, fuarlara, festivallere, şenliklere, düğünlere, şirket organizasyonlarına katılıyoruz. Bir de sayımız az olduğu için işi kaçırmak gibi derdimiz yok.

Hiç yorum yok: