25 Şubat 2007 Pazar

Hawaii'nin Sıradışı Kurtları

Deniz kurtları sığ kıyılarda, okyanus derinliklerinde ve hemen hemen bu iki kesim arasındaki her yerde yaşıyor. Ve özellikle de Hawaii Adaları açıklarında muhteşem görüntüler oluşturuyorlar.

Bırakın, toprak solucanları bahçıvanların olsun. Onlar, denizde yaşayan ve doğaüstü bir zarafetle, toprakta tüneller açan akrabaları kadar yaşamsal işler üstlenen (bir ekosistemi filtreleyen ve besleyen), olağanüstü çeşitliliğe sahip kurtların yararlı, ama pek havalı olmayan kuzenleri.

Bir okyanus seçin: Mutlaka kurtları da vardır. Yediğimiz pek çok balık için hazır yemek anlamı taşıyan kurtlar, en yaygın deniz hayvanları arasında. Dünyanın dört bir yanında kayalık sahiller ve kumsallar onlarla dolu; açık denizde yüzen ve derin deniz tabanında yaşayan türleri de var.
Bazıları topluiğne başı büyüklüğünde iken, bazı kurdele kurtlarının boyu yaklaşık 60 metreye kadar uzayabiliyor -bunlar, yerkürenin en uzun hayvanları.
Bazıları suyu filtreleyerek besleniyor, bazıları avlanıyor, bazıları akrabalarını yiyor ve üremek için, parçalara ayrılmayı da içeren, en az 18 ayrı yöntem geliştirmişler.
Özellikle Hawaii kıyılarındaki sığ sularda, denizde ve laboratuvarda fotoğraflanan bu kurtlar dahil, muazzam çeşitlilikte türleri var.

Günümüz deniz kurtlarının dikenli ataları, 500 milyon yılı aşkın bir süre önce yaşayan ilk deniz hayvanları arasındaydı.
Uzmanlar, tür sayısına ilişkin olarak ancak tahminde bulunabiliyor -ve bu tahminler, 25.000 ila milyonlar arasında değişiyor.
Öncü doğabilimci Carolus Linnaeus, 18. yüzyılda bükülgen, bacaksız tüm omurgasızları, Vermes adını verdiği tek bir kategoriye dahil etmişti; ancak uzmanlar o dönemden başlayarak kurtları yaşam soyağacında farklı dallara ayırdı.
Vermes grubu üyeleri, nadir olarak görülseler de, olağanüstü çeşitlilikteki formlarıyla denizde başarı sağlarken, denizin başarısına da katkıda bulunuyor.

nationalgeographic.com.tr

Su, Sağlık ve Güzellik Kaynağı

Devlet Su İşleri Vakfının internet sitesi olan “www.dsivakfi.org.tr” adresinde, hayat kaynağı suyun faydaları anlatılıyor.

Sağlığın korunması ve canlılığın sürdürülebilmesi için gerekli en önemli maddenin su olduğunun vurgulandığı sitede, vücudun yüzde 55-75’lik kısmını suyun oluşturduğu, suyun metabolizmanın düzenlenmesinde ve vücuttaki tüm reaksiyonlarda görevli olduğu belirtiliyor.

Gün boyu içilecek 2 litre suyun, enerji oluşumunu artıracağı ve zayıflamaya yardımcı olacağı, besin maddeleri ve oksijeni taşıyarak organ ve dokuları koruyacağının bildirildiği sitede, şu bilgiler yer alıyor:
“Aç karnına içilen su, organizmayı zararlı toksin maddelerden arındırıyor.

Bağışıklık sisteminin görevini yapabilmesi için su gerekiyor. Bu özelliği ile zinde ve dinç kalmada yardımcı oluyor. Cildin nem ve elastikiyetinin düzenlenmesinde rol oynayan su, kadınların korkulu rüyası haline gelen selülit oluşumunun önlenmesinde ilk sırayı alıyor.

Su, emziren kadınlarda, süt üretimini artırıyor.”Sıcak havalarda vücut sıcaklığını düzenleyici olarak çalışan suyun gün içinde 10-12 bardak tüketilmesi, su içmek için susamanın beklememesi gerektiği vurgulanıyor.Su miktarında azalma oldukça, vücutta depolanan yağ miktarının artmaya başlayacağının ifade edildiği sitede, şunlar kaydediliyor:
“Vücut özellikle geceleri su almadığı için, sabahları uyanınca hemen bir bardak su içilmesi gerekiyor. Öğlen ve akşam yemeklerinden önce içilecek bir bardak su, iştahı bastırıp, mideyi dolduruyor ve sindirime iyi geliyor.
Spor yapmadan önce içilen bir bardak su da yine metabolizmayı çalıştırırken, kas glikojeninin tükenmesinin önüne geçiyor. İdrarla zararlı maddelerin atılmasını sağlayan su, tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinlerin sindirilmesinde görev alıyor.
Hücre ve kas dokularını güçlendiriyor. Zararlı maddeleri dokulardan uzaklaştıran su, cildi gerginleştirip, parlaklık kazandırıyor.”

20 Şubat 2007 Salı

Dışarıdan Formda, İçeriden Şişman

İngiltere’de geçtiğimiz günlerde sonuçları açıklanan araştırma, zinde ve formda dış görünüme sahip kişilerin iç organlarındaki yağlanma oranının, kimi zaman tombullara oranla daha tehlikeli boyutlara ulaşabildiğini ortaya koydu.

İngiltere’de yayınlanan Daily Telegraph gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, bu ülkedeki Tıbbi Araştırmalar Konseyinin Klinik Bilimler Merkezinden bir ekip, Londra’daki Hammersmith Hastanesindeki görüntüleme merkezinde, çeşitli boy ve kilolardaki 600 gönüllünün "yağ dağılım haritasını" çıkardı.

Araştırma, 10 katılımcıdan 4’ünün "dışarıdan formda, ancak içeriden şişman" olduğunu ortaya koydu.
Araştırma ekibinin başında bulunan Prof. Dr. Jimmy Bell, "aldığı birkaç kiloyu hemen belli edenlerle, kilo almasına karşı görüntüsünü koruyanlar" arasındaki farkın, çok tehlikeli bir yerde, hayati iç organlarda olabileceğine dikkati çekti.

Prof. Dr. Bell, şişmanlığa bakışlarını bir ölçüde değiştiren araştırmanın sonuçlarını, "Dışarıdan formda görünen kişi, kilolu birine oranla daha yüksek oranda tehlikeli ve gizli yağ bulundurabilir, bu yağlar da genellikle hayati iç organların çevresinde toplanmaktadır" şeklinde özetledi.
Prof. Dr. Bell, karaciğer, kalp ve pankreasında yağlanma olan kişinin, dış yağları fazla oran birine oranla tip 2 diyabete yakalanma ya da kalp krizi geçirme olasılığının daha yüksek olduğuna dikkati çekti.

"DİYET TAKINTI HALİNE GELDİ AMA..."
Şişmanlık oranının hesaplanmasında kullanılan beden kitle endeksinin, kişilere önemli veriler sunmakla birlikte, kimi zaman bireyleri yanıltabileceğine işaret eden Prof. Dr. Bell, şunları kaydetti:
"Beden kitle endeksiniz size tombul mu obez mi olduğunuzu söyleyebilir ama vücudunuzun içinde bulunan yağ oranınıza ilişkin bilgi vermez. İri, ancak fiziksel olarak aktif kişi, kusursuz derecede sağlıklı konuma sahip olabilir.

İnsanlar diyet konusunu adeta takıntı haline getirdiler. Oysa ki, egzersiz olmadan uygulanan diyet programı ile yağların yanlış yerlerde birikmesine neden olunabilir. Yaşam biçiminizde büyük değişiklikler meydana getirmeden de, fiziksel aktivitelerinizi artırmak mümkün.

Araştırma raporunda, deneklerden elde edilen sonuçlar, yaşam alışkanlıklarıyla birlikte sunuldu. Buna göre, beden kitle endeksi 27.7 olarak hesaplanan, spor yapmaktan hoşlanmadığını belirten 23 yaşındaki Simon Relph’in, vücudunda 15 litre "iç yağ" bulunduğu görülürken, beden kitle endeksi 28.1 olan, haftada üç kez futbol oynayan 23 yaşındaki Neil Ferguson’da ise bu oran 4 litre olarak saptandı.
Standart yaklaşımlar Ferguson’un birçok hastalığa karşı daha fazla risk altında olduğunu gösterse de, "içeriden" bakıldığında Ferguson, dışarıdan göründüğünün tersine daha sağlıklı bir tablo çizdi.

15 Şubat 2007 Perşembe

Nokia'dan Cep Telefonlarına Bedava Harita

Mobil iletişim ve multimedya cihazları üreticisi Nokia, navigasyon opsiyonlu mobil indirilebilir harita uygulamalarını artık ücretsiz olarak sunacak. Kullanıcılar, "smart2go" harita ve navigasyon platformuyla, mobil cihazlarıyla çevrelerindeki restoran, konaklama yeri gibi mekanları harita üzerinde görebilecek.

Finlandiyalı mobil iletişim cihazları üreticisi Nokia, smart2go harita ve navigasyon platformunun ücretsiz olarak kullanıma sunuyor. Böylece, milyonlarca kişi mobil dünyanın en geniş kapsamlı haritalarına ulaşabilecek. "www.smart2go.com" internet adresinden indirilebilen platform, 150’yi aşkın ülkede harita hizmeti veriyor.
Ayrıca, 30’u aşkın ülkede uydu navigasyon kullanım opsiyonu ve şehir rehberleri de satın alınarak bu platforma ilave edilebiliyor.

Kullanıcılar, ücretsiz olan harita ve navigasyon platformuyla, bulundukları yeri ya da çevrelerindeki sinema, restoran, tiyatro, alışveriş merkezi, otel gibi noktaları görebilecek.

Uygulama, Nokia S60 ve Windows Mobile 5.0 yazılımlarını içeren belirli cihazlarla başlatılacak. Şirket daha sonraki süreçte ise Nokia S60, Series 40, PocketPC, Linux ve diğer Windows Mobile işletim sistemlerini içeren pek çok mobil cihaza bu desteği ücretsiz vermeyi hedefliyor.

Kullanıcılar ayrıca, isterlerse bulundukları noktadan başka bir noktaya gitmelerini sağlayan gerekli yönlendirmeleri alacakları navigasyon kullanım hizmetine veya değerlendirmek istedikleri ilgi noktaları hakkında program, menü, tarife gibi detaylı bilgilere erişebilecekleri şehir rehberi verilerine de ayrı bir servis ücreti karşılığında kolayca ulaşabilecek.

Nokia’nın asıl hedefiyse, "Nokia Maps" hizmetiyle, smart2go" harita ve navigasyon platformunun gelecekteki tüm Nokia Nseries multimedya bilgisayarlarına önceden yüklenmesini sağlamak. Mevcut Nokia sahipleri de Nokia Maps destekli cihazlarında bu uygulamadan yararlanabiliyor. Ayrıca, GPS desteği olmayan cihazlarını Nokia Wireless GPS Module LD-3W ya da uygun olan bir başka GPS modülüyle eşleştirebiliyor.
Böylece Nokia Maps’in müthiş harita deneyimi ve (satın alınırsa) navigasyon hizmeti, çok daha fazla sayıda Nokia cihazında kullanılabiliyor.

Nokia’nın ücretsiz sunduğu smart2go" platformu, insanların çevrelerindeki mekanları, restoranları, konaklama yerlerini keşfetmelerini sağlayan 15 milyonu aşkın ilgi noktasını içeriyor. Kullanıcılar, beğendikleri mekanları, multimedya mesajı (MMS), Bluetooth, kızılötesi ya da e-posta aracılığıyla arkadaşlarına gönderebiliyor.
Ayrıca, haritanın bölümlerini göndermek ya da ekran görüntülerini cihazın galerisine kaydetmek de mümkün. Bunun da ötesinde, tanınmış markalar da, milyonlarca mobil cihaza yüklenmiş durumda bulunan dijital haritalarda kendi ikonlarıyla yer alabiliyor.

Nokia yetkilileri, Nokia Maps ve smart2go" ile ilgili görüşlerini şöyle ifade ediyor: "İnsanlar, ihtiyaç duydukları zaman yanlarında haritalar varsa bunları güvenle kullanırlar. smart2go, kullanıcılara hangi haritayı istiyorlarsa onu yanlarında taşımanın özgürlüğünü sunuyor.
Nokia Maps ve smart2go’nun mobil cihazlara ücretsiz indirilebilmesiyle, hareket halindeyken de haritaya bakma kolaylığını yaşamak isteyenler için ücret engeli ortadan kalkıyor. Nokia, mobil cihazlar için, dünyanın en çok kullanılan lokasyon platformunu kurma konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışma, gelecekteki yeni servisler için de ilginç fırsatların önünü açıyor."
(ANKA)

Rahatlamak İsterken Felç Olmayın!

Halk arasında ''rahatlama'' amacıyla yapılan bazı vücut hareketlerinin ciddi sağlık problemlerine neden olabiliyor.

Günümüzde boyun ve bel rahatsızlığı hastalıklarının çok sık rastlanan bir duruma geldi, hastalığın yaş ve iş farkı gözetmeksizin herkesin başına gelebiliyor. Yoğun iş stresi ile bunalan, masa başında uzun süre kalan kişilerin rahatlamak maksadıyla ''boyun kütletme'', ''parmak çıtlatma'', ''berberde ya da hamamda masaj'' yaptırma yoluna gitmeleri, boyun ve sırt ağrısı çekenlerin ''ayakla çiğnetme' ve ''kupa vurma' gibi bilimsel olmayan yöntemlerin kullanılması kısa süreli fayda sağlama bile felce dahi neden olabiliyor. Bu tür uygulamalar sırasında omuriliğin geçtiği kanallarda daralma oluştuğu için basınçla sinirlerin daha da sıkışmasına neden olabiliyor. Boyun kütletme boyun fıtığına neden olup, vücutta kalıcı ve iş gücünden mahrum bırakabilecek kötü sonuçlar doğurabiliyor. Sonuçta rahatlamak için yapılan hareketler aksine çok önemli rahatsızlıkları tetikliyor.

YAŞLILARDA DAHA RİSKLİ
Boyun ve omurga ağrılarını gidermek için uygulanan masaj inme riski yani beyin ve damar tıkanıklığı riskini yaşlılarda daha da artırabiliyor. Çeşitli kaynaklar tarafından yapılan araştırmalarda, omurgayı düzeltme amaçlı yapılan masajın da damar içinde yırtılmaya neden olabildiği saptandı. Boyun ağrısının masaj yoluyla giderildiği bu güne kadar pek rastladığımız bir durum değil.

14 Şubat 2007 Çarşamba

Sevgililer Günü'nde çılgın hediyeler

Sevgililer Günü, bu yıl da birbirinden çılgın hediyelerle kutlanıyor.

Hollywood’un ünlü fotoğrafçısı Jasin Boland nişanlısı Maria Moral Pena’ya sevgililer gününde unutulmaz bir hediye verdi.
Nişanlısı için satın aldığı evi paket yaptıran Boland 23 metrelik kurdeleyle süslediği hediyesini göstermek için nişanlısını bir helikopter gezintisine çıkardı.
İngiltere, Gloucestershire’da bulunan evin üzerine geldiklerine nişanlısının kendisine bir inşaat alanı göstermek istediğini sanan Alman asıllı Pena dev paketi görünce gözlerine inanamadığını belirtti. 29 yaşındaki Pena şöyle konuştu:
‘Helikopterden aşağıya baktığımda önce bir inşaat alanında olduğumuzu düşündüm. Sonra dev kalpleri gördüm. O an şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. O çok tatlı bir adam’.

Sevgililer günü nedeniyle vitrinler bol "kalpli" ve bol "güllü" hediye paketleri ile süslenirken en fazla rağbet gören iş yerlerinin başında çiçekçi dükkanları geliyor. Ancak petshoplar da, ilginç "hediyelikler" için sipariş kabul etmeye başladı. Bu iş yerlerinden birinin sahibi olan Burhan Yılmaz, balık, kuş, kaplumbağanın yanı sıra hamster (fareye benzer bir kemirgen), kedi ve köpeklerin de sayılarını artırdıklarını, alıcısı olabilir diyerek maymun siparişi bile verdiklerini anlattı. Bazı müşterilerin sevgilisini gül yerine balık, kuş, kedi, köpek veya kaplumbağa gibi sevimli hayvanlarla mutlu ettiklerini belirten Yılmaz, özellikle hamsterların rağbet gördüğünü söyledi. Yılmaz, petshoplarda hamster, kaplumbağa, balık gibi küçük hayvanların gül fiyatına satıldığını belirtti.

Kayak pistinde kayanlara prezervatif
Kar kalınlığının pistlerde 3 metreye ulaştığı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan oteller de sevgililer günü öncesinde sezonun en hareketli günlerini yaşamaya başladı. Güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte pistler kayak yapanlarla doldu. Tatilciler gün boyu pistlerde kayarken, bir prezervatif firması da pistlerde ürün tanıtımı yaptı.
Prezervatif dolu sepetlerle pistlerde gezen genç kızlar, tatilcilere prezervatif dağıttı. Tatilciler aldıkları prezervatifleri ceplerine koyarak, kayak yapmaya devam etti.

Dünyayı aşk çılgınlığı sardı
Brüksel, kalp şeklinde trafik ışıklarıyla 14 Şubat'a hazır. Şanghay'da limuzin servisini de içeren 1000 dolarlık şarap-yemek paketleri ya da 4 bin dolarlık kral dairesinde konaklama ve romantik nehir gezileri var. Japonya'daysa canı çikolata çeken ama kaloriden kaçan kadınlar, çikolatayı bol bol vücutlarına sürüyor.
Tokyo'da bir otelde 75 dakikalık çikolata masajının da dahil olduğu 455 dolarlık (640 YTL) paket, ekonomik bağımsızlığını kazanmış bekâr kadınlara 'tatlı' bir gece sunuyor.

14 Şubat kutlamalarında yok yok.
Bazı ülkelerse farklı uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Örneğin Tayland'da 18 yaş altındakilerin bir gecelik ilişki yaşamasını engellemek için alışveriş merkezleri, internet kafeler, gece kulüpleri ve diskolara özel ekipler yerleştiriliyor. Avustralya'daysa Marie Stopes International adlı küresel bir sağlık vakfı erkeklere 'Sevginizi gül ya da çikolatayla değil, vazektomiyle (erkeğin kısırlaştırılması) gösterin' çağrısı yapıyor. Erkeklerin böylece kadınları doğum kontrol derdinden kurtaracağı belirtiliyor. Britanya'daysa çevreciler ithal edilen çiçeklerin 54 bin km. yol kat ederek uçağın saldığı karbondioksitle iklim değişikliğine olumsuz katkısını önlemek için çiçek hediyesine karşı kampanya yürütüyor.

Mutsuz da ediyor
Sevgililer gününde, sevgilisi olanlar, hediye alma telaşı ve bu özel günü nerede kutlayacağı konusunda karar vermeye çalışırken, sevgilisi olmayanlar için de uzmanlar önerilerde bulundu.
Psikiyatri ve psikolojik danışmanlık merkezi uzmanı Psikolog Göksu Göktaş, sevgilisi ya da eşi olmayan, olup da ayrılan, sevip de karşılık bulamayanların, yaratılan ortama özentiyle bakarak, kendini daha kötü hissedebildiğini kaydetti.
Göktaş, şöyle devam etti: "Sevgilisi olanlar için bugün elbette ki çok manalı. Sevgilisi olmayanlar için ruh sağlığını bozacak sonuçlar yaratabilir.
Sevgilisi olmayan kişiler kendini daha mutsuz, eksik, manasız, mahrum hissedebilir, istenilmeyen kişi olarak görebilir. Dışarı çıkmak istemeyebilirler. Benim bu kişileri önerim kendilerini gün boyu gizlemek yerine, dışarı çıkıp mutluluklarını artıracak eylemlerde bulunmalarıdır. Sevgilisi olmayan kişi, vitrinlere bakıp kendine küçük armağan alabilir, bir pastanede arkadaşlarıyla pasta yiyebilir, kahve içebilir, yürüyüş yapabilir.
Sevgili denince akla mutlaka aşık olunan kişi gelmemelidir. Anneye, evlada, arkadaşa ya da kişinin çevresindeki herhangi birisine duyduğu sevgi de son derece önemlidir. "

Havada ilanı aşk
Adana’da, 600 euro verenler gökyüzünde uçuşan bez afişle bir saat boyunca ilanı aşkta bulunabilecek, 150 euroya da sevgilisi ile bulutların üzerine çıkabilecek.
TARKİM Havacılık ve Uçuş Okulu Müdürü Yakup Çarkçı, "Aşıklara, 14 Şubat tarihinde, ’sevgilimi bulutların üzerine çıkartmak istiyorum’ deyimini gerçekleştirebilecekleri bir ortam sunuyoruz. Kentin güzelliklerini kuş bakışı izleme imkanı bulacak olan aşıklar, bu deneyimi bir kez yaşadıktan sonra tekrarlamak isteyecektir.
Onlara sunduğumuz tarife, yaşanılan zevke kıyasla oldukça uygun" dedi. İlan tahtalarının sevgililer günü fiyat tarifesi de 125-150 dolar arasında belirlendi. Yetkililer, fiyatların kentin işlek noktalarına göre değişiklik gösterdiğini bildirdi.

12 Şubat 2007 Pazartesi

Kirpikleri Ok Gibi Yapmak

Hacimli ve kıvrık kirpiklere sahip olmanın sırrı doğru rimel seçiminde yatıyor. Kozmetik sektörünün inanılmaz bir buluşu olan rimeller sayesinde dolgun, esnek, uzun ve güçlü kirpiklere sahip olmanız hiç de zor değil.
Ancak tabi ki kirpiklerinizi belirginleştirirken boya küpüne dönmemek için rimel kullanırken dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar olduğunu da unutmamalısınız.
İsterseniz doğal gündüz makyajı yapın isterseniz daha belirgin, baş döndürücü bir gece makyajı...
Önemli olan gün boyu kalıcı etkisiyle bakışlarınıza derinlik ve makyajınıza mükemmellik katacak olan doğru rimeli bulabilmektir.
Birçok makyaj uzmanı, az malzemeyle hafif makyaj yapmak isteyenlere rimel kullanmalarını öneriyorlar. Ancak öte yandan da maskarayı kullanırken ölçüyü kaçırmamanızı da şiddetle tavsiye ediyorlar.

Göz makyajınızı tamamlamanın en etkin yolu olan rimel gözlerinize derinlik ve bakışlarınıza anlam kazandırırken aynı zamanda besleyici formülleriyle kirpiklerinizin beslenmesine yardımcı oluyor.
Kullandığınız rimelin etkisini arttırmak ve gün boyu kalıcı olmasını sağlamak için sürmeden önce kirpiklerinizi önce fırçalayın ardından da hafifçe pudra sürün.
Bu arada kirpiklerinizi aplikatör kullanarak kıvırmayı da ihmal etmeyin.

Kirpiklere rimel sürerken işe öncelikle kirpiklerin ucundan başlayın daha sonra da uçlardan diplere doğru sürün. Üst kirpikleri yukarıdan aşağıya, sonra alttan yukarıya doğru fırçalayın. Böylece kirpiklerin tek tek hem altları, hem de üstleri rimellenmiş olur.
Ayrıca, bu sayede kirpikler kendiliğinden hafifçe yukarıya doğru da kıvrılabilir. Alt kirpikleri ise önce altlarında yukarıya doğru, daha sonra da üstten aşağıya doğru fırçalayın.

11 Şubat 2007 Pazar

Atatürk’ün Doğumunun 125. Yılında Türkiye Resimleniyor

Atatürk’ün Doğumunun 125.Yılı nedeniyle Güzel Sanatlar Genel Müdürğü’nce gerçekleştirilen 81 ressamın 81 tablosundan oluşan, 81 ilimizin tuvale aktarıldığı “Türkiye Resimleniyor Sergisi’ni onurlandırmanızı diler.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ

Yer : İzmir Resim ve Heykel Müzesi, Mithatpaşa Cad. No:94 Konak-İZMİR
Tarih : 20 – 28 Şubat 2007
Saat : 18:00
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞIGÜZEL SANATLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

7 Şubat 2007 Çarşamba

2006'da Kan Bağışı %47 Arttı


Dünyanın bir çok yerinde insanların değişik nedenlerle birbirinin kanını döktüğü bir dönemde, Türk halkı hiç tanımadıkları insanların hayatlarını kurtarmak için 2006'da adeta kan merkezlerine koştu.

Geçen yıl Türk Kızılayının kan merkezlerine gelerek bağış yapanların sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 47 arttı. Kızılay'ın kan merkezlerine 2005 yılında toplam 342 bin 146 kan bağışı gerçekleşirken, geçen yıl bu rakam 502 bin 102'ye ulaştı. Kan bağışında 2005-2006 yılı verileri karşılaştırıldığında sivil-asker oranlarında, sivil kan bağışlarının oranının arttığı dikkati çekti.
Kan bağış sayısı bölgelere göre incelendiğinde ise en çok kan bağışının Marmara Bölgesi'nde yapıldığı gözlendi.

5 Şubat 2007 Pazartesi

"Geleceğin Yıldızları"


(A) Milli Futbol Takımı'nın eski antrenörü ve Beşiktaş'ın eski oyuncularından ''Şifo'' lakaplı Mehmet Özdilek, sadece sokakta futbol oynayan ve maddi imkanları olmayan çocuklara futbol eğitimi projesi için yaptığı seçmeler İstanbul'da devam ediyor.
Kasımpaşa'daki Recep Tayyip Erdoğan Stadı'nda yapılan seçmelerin 2. gününde proje ile ilgili bilgi veren Mehmet, bin 500 kişinin başvuru yaptığını belirterek, ''Proje sadece İstanbul'u kapsadığı için başka illerden başvuran 500 kişiyi eledik.
1000 kişi arasında İstanbul'un gecekondu semtlerinden de normal semtlerinden de çocuklar var'' dedi.Seçmeler sonunda 16 kişinin kalacağını anlatan Mehmet, şöyle devam etti:
''16 çocuğa 5 ay boyunca hem sosyal anlamda hem de spor anlamında eğitmeye çalışacağız. Çocuklardan bu eğitim için para talep etmiyoruz. Kulüplerde bir katılım ücreti oluyor. Sokakta oynayan, ama maddi imkanı olmadığı için kulüplere gidemeyen yetenekli çocukların olduğunu 2 günlük seçmelerde gördük. Spor malzemelerini, sigortalarını sponsorlar karşılayacak. Çocuklara yatırım yapacaksınız ki geleceği güven altına alabilesiniz.
Mehmet Özdilek, çocuklara 5 aylık dönemde her konuda eğitim vereceklerini belirterek, ''Oyun kurallarıyla ilgili hakemler bilgi verecek. Beslenme, psikoloji gibi konular da çok önemli. Bunlarla ilgili de bilgi verilecek. Ünlü konuklarımız da çocuklarla deneyimlerini paylaşacak'' dedi.
Seçmelerle şu ana kadar 2 kız çocuğunun da katıldığını belirten Mehmet, birinin fena olmadığını, seçilip seçilemeyeceğine bakacaklarını söyledi.
Mehmet, proje sonunda yetenekli çocukları İstanbul takımlarından Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe alt yapılarına yönlendireceklerini ifade ederek, ''O kulüpler de bu çocukların yeteneklerine hayran kalacaktır. O takımların bu yaş grubundaki takımlarıyla maçlar oynayacağız. Çocukların yeteneğini görecekler'' diye konuştu.
Mehmet Özdilek, projeyi siyah-beyazlı takımın eski oyuncuları Zafer Öğer ve Şenol Fidan ile birlikte yürütüyor. Kasımpaşa'da yapılan seçmelerden sonra Tuzla'da yarın ve 31 Ocak tarihlerinde Kafkale Spor Kompleksi'nde yapılacak seçmeler sonunda 1995-1996 doğumlu ve herhangi bir takımda forma giymeyen kız ve erkek çocuklar arasında 36 kişi seçilecek. 36 kişi daha sonra 26 ve son olarak 16 kişiye düşürülecek. Mehmet Özdilek, Zafer Öğer ve Şenol Fidan, haziran ayı sonuna kadar bu çocuklara futbolun temel kurallarını öğretecek.(AA)

Balık!!


1 Şubat 2007 Perşembe

Füsun'un seçtikleri


Kaç uzun yıl geçti Barış Manço’yu kaybettiğimizden bu yana... O ve onun gibi sanatçılar bana ölmüş gibi gelmezler.

Sanki uzaklara bir yerlere seyahate gitmişlerdir. Zaten öyle değil mi?... Uzun ama dönüşü olmayan yolculuğa çıkmadı mı Barış da?...

Onu gelin hep birlikte sevgi ve özlemle analım. Üzerine her zaman nurlar, yıldızlar yağsın Barış’cım... Enerji dolu konuşmaların, kendine has tavırların ve şarkıların hep aklımızda, kalbimizde...

Rahat uyu sevgili arkadaşım...

Havaların kurak ve mevsim normallerinin altında geçmesi beni korkutuyor. Genç kuşakları düşündükçe de, onların geleceği konusunda üzülüyorum. Her zaman kış mevsiminden nefret ettiğimi yazıp dururum. Ama dünyanın ekolojik dengesinin bozulması konusu, kısaca “Küresel Isınma” artık ciddi ciddi dünyamızı tehdit etmekte…

Bu işin şakası yok! Artık yağmura, kara razıyım. Kışın olması gerektiği gibi gelmesini diliyorum artık. Hepimiz için... Küçük çocuklarımızın geleceği için...

Geçtiğimiz günlerde Ermeni asıllı Türk vatandaşımız Hrant Dink Türkiye’nin omuzlarına büyük bir yük bindiren, Türkiye’yi dünyanın gözünde köşeye sıkıştıran bir cinayete kurban gitti. Bunun ezikliği ve üzüntüsünü yaşarken, çok sevgili, çok değerli siyaset adamlarımızdan İsmail Cem’in ölüm haberiyle sarsıldık bu kez de...

Kendisi hastaydı, uzun zamandır tedavi görüyordu. Ama o acımasız hastalık, o zarif beyefendiyi yendi. Gözyaşları arasında ölüm trenine binip gitti sevgili İsmail Cem. Kendisiyle TRT Genel Müdürü olduğu yıllarda tanışmıştım. Çok genç ve çok yakışıklıydı. Ve o yıllarda pek çok yenilik getirmişti TRT’ye.
Kızlar Kulübü - Füsun'un Seçtikleri