31 Temmuz 2007 Salı
Bu Elbiseler Tarihe Geçti
Bir Efsane Daha Hayata Veda Etti
Türkiye'nin Yoğurtları Silivrim Kaymak!
Her evin, her sofranın değişmez misafiri olan yoğurt neredeyse binyıllardır farklı biçimlerde, farklı yöntemlerle üretilerek bu coğrafyanın insanlarının ihtiyaçlarına cevap veriyor. Bazen bir yemeğin ana malzemesi oluyor, bazen sadece lezzete katması için kullanılıyor (dolmayı yoğurtsuz düşünebilir misiniz?); bazen taze taze yeniyor, bazen pişirilip tuzlanıyor ya da süzülüp kurutuluyor; yeri geldiğinde çorba olup içimizi ısıtıyor, yeri geldiğinde ayran olup ferahlatıyor; bazı hastalıkları iyileştirmeye yardımcı oluyor .
Her ne kadar yoğurdu kimlerin keşfettiği üzerine farklı rivayetler olsa da Türklerin bu tartışmada Bulgarlardan bir adım önde olduğunu da belirtmekte fayda var. Artun Ünsal, Orta Asya'dan Anadolu'ya Türklerin süt ve süt ürünleriyle ilişkisini anlatırken yoğurdun bizim kültürümüzde taşıdığı önemin altını çiziyor.
Günümüzde hâlâ Anadolu'nun ve Trakya'nın her yanında farklı biçimlerde yoğurtlar yapılıyor. Tabii bu farkı belirleyen yörenin iklimi, hangi hayvanın daha çok ve rahat yetiştiği, coğrafi koşulları, halkının tüketim alışkanlıklar, vesairedir.
Örneğin Kuzeydoğu Anadolu'da, Doğu Karadeniz'de kurutulmuş yoğurt, yani kurut çok sık tüketilirken Güneydoğu Anadolu'nun sıcak ikliminde yoğurdu kışa saklamak için pişirip tuzlamayı tercih ederler. Ege'de ve Trakya'da çok sayıda mandıra vardır ama Anadolu'nun iç kısımlarında köylerde, kasabalarda daha çok ev yoğurtları yapılır ve tüketilir.
Tabii belirli bir yöreye özgü, sadece orada yapılan özel yoğurtlar da vardır: Bolu'nun keşi, Denizli'nin yanık yoğurdu, Beşikdüzü'nün yoğurt kesmesi, Sivas'ın peskütanı, Muğla'nın kırktokmağı gibi.
Artun Ünsal ve fotoğraf sanatçısı Cemal Emden Türkiye'nin pek çok şehrine, kasabasına, köyüne giderek bu yoğurtların yapılışını yerinde görüp fotoğrafladılar. Bakmaya doyamayacağınız bu fotoğrafların yanına Artun Ünsal'ın kendine özgü samimi üslubuyla anlattıkları, yüzlerce kaynaktan çıkarıp bulduğu bilgiler, hikâyeler, aktardığı anılar da eklenince "Silivrim Kaymak!" - Türkiye'nin Yoğurtları sadece yoğurtseverlerin, kültür tarihçilerinin, yemekle ilgilenenlerin değil, her okurun kütüphanesinde başköşeye konmayı hak eden bir kitap olarak karşımıza çıkıyor.
Yıldızlar ağustos ayında Bodrum'da!
Gürcü Ressam Pirosmani ilk kez Türkiye'de
5.Bodrum Uluslararası Bale Festivali / 1 -17 Ağustos
ÖZGÜRLÜĞÜN RENGİ
Orijinal adı : Goodbye Bafana
Yönetmen : Bille August
Oyuncular : Diane Kruger, Dennis Haysbert, Joseph Fiennes, Shiloh Henderson, Mehboob Bawa, Adrian Galley, Warrick Grier, Patrick Lyster, Leslie Mongezi, Sizwe Msutu
Senaryo: Greg Latter (James Gregory’nin aynı adlı kitabından)
Obezite İşyerinde Kaza Riskini Artırıyor
Araştırmacılar, artan beden kitle endeksinin (BMI) işyeri kazaları için bir risk faktörü olup olmadığını belirlemek amacıyla aynı alüminyum üreticisinin sekiz tesisinde saat başı ücretle çalışan işçilerden elde edilmiş tıbbi ve yaralanma gözlem verilerini kullandılar.
Deneklerin beden kitle endeksleri BMI Ulusal Sağlık Enstitüleri kriterleri kullanılarak hesaplandı ve çalışanlar, düşük kilolu, normal, aşırılı kilolu, obezite düzeyi 1 ve 2 ile obezite düzeyi 3 olarak beş kategoriye ayrıldı.
Çalışmaya katılan 7 bin 690 çalışandan yüzde 29'u 2 Haziran 2002 ile 31 Aralık 2004 arasında en az bir kere yaralanmıştı. Yaralanan işçilerin yaklaşık yüzde 85'i aşırı kilolu veya obez olarak sınıflandırılmıştı. Yaralanmaların yüzde 38'inden fazlası aşırı kilolu olarak sınıflandırılan işçiler arasında gerçekleşirken yüzde 30'u obez I ve II, yaklaşık yüzde 34'ü obez III sınıflarındaki işçiler arasında gerçekleşti.
Şiddetli obez grubunda yer alan ve beden kitle endeksi 40'tan büyük olan işçilerin diğer ağırlık kategorileriyle karşılaştırıldığında en fazla el/bilek/parmak yaralanması (yüzde 22) yaşadılar.
Obez III grubunun neredeyse tüm yaralanmalarının yüzde 10'u bacak/diz yaralanmasıyken ikinci en yüksek yaralanma oranı yüzde 7 ile aşırı kilolu olarak sınıflandırılan işçilerde görüldü.
Araştırmayı gerçekleştiren Yrd. Doç.Dr. Keshia Pollack, işyerinde obeziteyi önleme politikaları ve programlarının işçi sağlığını geliştirmek ve kazaların önüne geçmek için çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Araştırmacılar saat başı ücretle çalışan işçilerin (ofis dışı) işyeri fiziksel etkinlik programlarına gün ortasında koruyucu giysilerini çıkarmakta zorlanmaları, ek işler ve ev sorumlulukları gibi nedenlerle katılamadıklarını ve bu işçilerde kilo düşürme çalışmalarının etkililiğini ölçmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylüyorlar.
Araştırmacılar, işverence desteklenen kilo verme ve koruma programları iyi belirlenmiş bir işyerinin güvenlik planının parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekiyorlar.
BEDEN KİTLE ENDEKSİ (BMI) NEDİR?
BMI vücut yağı oranının yetişkinin boyu ve kilosuna dayanan bir ölçümdür. Vücut ağırlığının (kg olarak), boy uzunluğunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanır. Ölümcül problemlere yol açabilecek kilo kategorilerinin izlenmesi için kullanılmaktadır.
Hastalık Kontrolü ve Önlenmesi Merkezlerine göre, 18,5'in altında bir BMI zayıf, 18,5-24,9 arası ise normaldir; 25-29,9 arası aşırı kiloludur ve 30 ise obezdir.
30 Temmuz 2007 Pazartesi
O KADIN
Televizyon yapımcısı Ahmet Çelenk, sinema sektöründe daha önce örneği görülmeyen diyalogsuz bir sinema filmine yapımcı olmak için kolları sıvadı!
İki aşk arasında kalan kadının geçmişindeki yaralar onda büyük çelişki yaratır. Bütün bu yaşananlar kadın için tek bir çözüm yolu bırakır.
Karanlık Cevher: Altın Pusula
Golden Compass, The [His Dark Materials: Northern Lights] - Karanlık Cevher: Altın Pusula
Ülkemizde Kuzey Işıkları olarak yayınlanan ve Aralık ayında gösterime girecek Altın Pusula filminin uyarlandığı kitap olan fantastik roman, bir üçlemenin ilki.
Lyra Belacqua bizimkine paralel ve oldukça benzeyen bir dünyada, Oxford'da Jordan Koleji'nde eğitim görmekte ve yaşamaktadır. Lyra ve cini Pantalaimon, bir gün amcası Lord Asriel ve alimlerin yaptığı bir toplantıyı gizlice gözetlerken toz, kuzeyde havada duran bir şehir ve cinayetle sonuçlanan bir keşif seferi hakkında esrarengiz hikayeler dinlerler. Bir süre sonra etraftaki çocuklar kaybolmaya başlar ve sonra arkadaşı Roger da çocuk hırsızları olan Hamhumlar tarafından kaçırılır.
Lyra'nın velayeti okul tarafından son derece güzel ve etkileyici bir insan olan Bayan Coulter'e verilir. Lyra başlangıçta buna karşı çıkar, ama bayan Coulter'in cazibesine kapılıp teklife balıklama atlar. Bayan Coulter'in yanından Çinganlar'ın yardımıyla kurtulan Lyra cadılarla birlikte Roger ve kaybolan çocukları bulmak için Kuzey'e doğru bir keşif seferine çıkar. Burası zırhlı ayıların hüküm sürdüğü, gökyüzünde cadıların uçuştuğu ve bir grup bilimadamının, hakkında konuşulmasının bile çok ürkütücü olduğu deneyler yaptığı bir yerdir.
Dünya çapında 15 milyon kopya satılan ve 37 dile çevrilen kitap, bu yıl 70. yılı kutlanan Carnegie Ödülleri'nde okurlar tarafından gerçeklestirilen oylamada, Carnegie tarihinde ödül almıs diger kitapları geride bırakarak Son 70 yılın En İyi Çocuk Kitabı seçildi.
21 Haziran'da düzenlenen törenle ödülünü alan Pullman, bunun "şimdiye kadar aldığı en değerli ve gurur verici ödül olduğunu” belirtti.
Kuzey Işıkları (Altın Pusula), bizimkine paralel bir dünyada, kaçırılan arkadaşını kurtarmak için Kuzey Kutbu'na doğru yolculuğa çıkan 12 yaşındaki gözüpek Lyra'nın macerasını konu alıyor.
Kitabın sinema uyarlamasının başrollerinde Nicole Kidman, Daniel Craig, Eva Green, Sam Elliot ve yeni keşif Dakota Blue Richards yer alıyor. Dünyanın en büyük bütçeli yapımlarından olan film, 7 Aralık 2007'de dünya ile aynı anda ülkemizde de gösterime girecek.
Filmin yapımcılığını, Yüzüklerin Efendisi serisinin yapımcılığını üstlenen New Line Cinema üstleniyor.
THY: Grev olursa küçülmek zorunda kalırız
Cilt Kanserine Karşı Egzersiz ve Kahve
Putin Muhalifi Gazeteciye Akıl Hastanesi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin muhalifi Garry Kasparov’un Birleşik Sivil Cephe hareketinin Murmansk kenti şubesinin üyesi Larisa Arap’ın akıl hastanesine kapatıldığı iddia edildi.
Muhalif bir gazeteci olan Arap’ın kızı Taisiya’nın açıklamalarına göre olay, 5 Temmuz’da, annesi, yeni sürücü ehliyetini almak için bir klinikte sağlık raporu almaya çalışırken yaşandı.Taisiya Arap, doktorun, Larisa Arap’ın Temmuz ayında bir muhalif gazetede çıkan ve yerel bir psikiyatri hastanesindeki koşulları eleştiren yazının sahibi olduğunu öğrenince polisle birlikte geri döndüğünü ve daha sonra annesinin, polis tarafından ambulansa koyulup götürüldüğünü söyledi.
Taisiya Arap, mahkemeye başvuracağını fakat annesinin şartların daha kötü olduğu bir psikiyatri kliniğine gönderilmesinden korktuğunu belirtti.
Birleşik Sivil Cephe’nin sözcüsü Marina Litvinoviç ise, Larisa Arap’ın maruz kaldığı muamelenin hükümet tarafından bir grup üyesine yapılan bu nitelikteki ilk hareket olduğunu belirtti. Litvinoviç, “Muhalifleri psikiyatri kliniklerine kapatmak Sovyet döneminin bir uygulaması” dedi.
Larisa Arap’ın tutulduğu iddia edilen klinik, hasta isimlerinin sadece hasta yakınlarına verilebileceğini söyleyerek muhalif gazetecinin orada olduğunu doğrulamadı.Eski Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov’un kurduğu Cephe, Martta yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Putin aleyhinde kampanya yürütüyor.
29 Temmuz 2007 Pazar
Maliki Ağustos’un 2. haftasında geliyor
Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin Türkiye ziyaretinin tarihinin kesinleştiğini açıklayan Irak Hükümeti, Ağustos ayının ikinci haftasında olacağını bildirdiği ziyaretin kesin tarihini güvenlik gerekçeleriyle vermedi.
Hükümet sözcüsü Ali El Dabbagh, yaptığı açıklamada, “Ziyaret güvenlikle ve siyasetle ilgili olacak.
İki komşu ülke arasında, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK varlığı gibi, çok önemli birçok konu var” dedi.
Irak Hükümeti’nin, seçimlerden yeni çıkmış olan Türkiye ile ikili ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini kaydeden sözcü, Türkiye’nin, Irak’ın önemli bir partneri olması arzusunda olduklarını sözlerine ekledi.
Ziyarette, yıl sonunda yapılması öngörülen Kerkük’ün statüsüne ilişkin referandumun da gündeme gelmesi bekleniyor. Türkiye, referandumun ertelenmesini istiyor.
Maliki’nin ziyareti daha önce Irak’taki güvenlik sorunları ve siyasi gelişmeler nedeniyle ertelenmişti.
Irak Başbakanı, geçen Kasım ayında ilk kez Ankara’yı ziyaret etmişti.
Asya’nın en büyüğü Irak
Asya Kıtası’nın en büyük futbol organizasyonu Asya Kupası’nın sahibi Irak oldu.Endonezya’nın Cakarta kentindeki Gelora Bung Karno Stadı’nda yapılan final mücadelesinde, kupayı daha önce 3 kez müzesine götüren Suudi Arabistan’ı 1-0 mağlup eden Irak, turnuva tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaştı.
Lucescu, Ömer Güvenç’in sorularına samimi yanıtlar verdi
Beşiktaş’ın işi kolay değil
Bir gün mutlaka geri döneceğim
Başarı paylaşılamadı!
Feldkamp’ın ruhu genç
Lincoln çok iyi transfer
28 Temmuz 2007 Cumartesi
Yaz Aylarında Şık Olmak, Kış Mevsimine Kıyasla Çok Daha Kolay.
Sabah saatlerinde dahi sıcaklığın çok yüksek olduğu şu günlerde birçok kişi sıcaklardan en az şekilde etkileneceği giysileri öncelikli olarak tercih etmeye çalışıyor. Bazıları bunu yaparken şıklığından ve görüntüsünden taviz vermeden yaşamına devam ediyor.
Kimi hanımlar ise bunaltan sıcaklarla baş etmek adına eline geçen en dekolte ya da ince olan, modeline dikkat edilmeyen giysileri giyerek zarifliklerinden ödün veriyorlar. Sokağa ya da işe giderken birçok hanımı yaka tasarımları oldukça dekolte olan bluzlar, elbiseler ya da kısa kapri pantolonlarla görüyoruz. Sıradan ve standartlaşan bu giysi tarzı pek çok hanımın sıcaklardan kurtulmak için tercih ettiği ve şık olduğunu düşündüğü giysilerin başında geliyor.
Bu giysi tarzını benimsemeyen hanımların bir bölümü de farklı tercihler yaparak önceliklerini şık olmaktan ziyade serin olmaya ayırıyorlar.
Peki bu tarz modeller sıcak yaz günlerinin gerçekten serin geçirilmesine yeterli oluyor mu, diye kendimize sormalıyız. Unutmayın her mevsim şık ve mevsim şartlarına uyumlu giyinilebilir. Bunun için dikkat edilmesi gereken ana başlıklar vardır.
Hal böyle olunca biz istedik ki şıklığınızdan taviz vermeden yazı serin geçirebileceğiniz giysiler olduğunu şöyle bir hatırlayalım. Sıcak günlerde giyilebilecek en doğru giysinin kumaş özelliği mevsim şartlarına uyumlu olmalıdır. Dolayısı ile pek çoğumuzun aklına yaz denilince keten giysiler gelse de çabuk kırıştığı ve çok ince özellikli olduğu için her giyside tercih edilmez. Buna rağmen özellikli dokunmuş karışımsız, doğal keten giysiler günlük rahat giysilerde kullanılmalıdır.
Keten giysilerin ardından penye kumaştan tasarlanmış giysiler yazın en fazla tercih edilen giysilerdir. Fakat her penye kıyafet sıcaklar için ideal değildir. Birçoğu likra denilen sentetik karışımlı dokumalardır. Hava aldırmaz, terlemeyi artırır dolayısı ile birçok olumsuz etki ile karşılaşılmasına neden olur.
Tüm bu ve bunun benzeri problemlerle karşılaşmamak için bilinmelidir ki her penye yaz mevsiminde kullanılamaz. Giysi içinde bulunan yıkama talimatı etiketinde kumaş içerisinde bulunan pamuk, koton, likra, naylon vb. oranının ne kadar olduğu yazılıdır.
Bu tarz bir ürün satın alırken dikkat etmemiz gereken noktalardan biri de bu oranların yaz mevsimine uygun olanlarının tercih edilmesidir. Unutulmamalıdır ki pamuk, koton, keten gibi doğal elyaflardan üretilmiş giysiler yaz mevsiminde ilk tercih edilen giysiler olmalıdır. Sentetik ya da likra oranı yüksek olan giysilerden ise mutlak suretle uzak durmak gerekmektedir. Kumaş cinsinin doğru tespit edildiği giyside ikinci olarak model özelliği önem taşır.
Doğru model özelliğindeki giysi yazın sıcak günlerini daha ferah ve serin geçirmenize yardımcı olur. Çok dar giysiler asla giyilmemelidir. Vücuda nefes aldırmadığı için dar olan bölümlerde terlemeye yol açacağından dolayı çirkin bir görüntüye izin verir.
Bol, rahat kesimli, hareket özgürlüğü sağlayabilecek tasarımlar, sıcak yaz günlerinde ideal özellikteki giysilerdir. Sıfır yakalı, kol takımları çok dar olmayan, bedene yapışmayan bluz ya da elbiseler doğal elyaflı, hava alabilen kumaşlarla hazırlanmış kıyafetler yaz günlerinin en doğru giyim stilini yansıtır. Etek ya da pantolonlarda ise yine bol ve bedene yapışmayan modeller tercih edilmelidir. Kumaş tuşeleri ince ve yumuşak olup geniş gözenekli, hava alabilen ince dokumalardan olmalıdır.
Son yıllarda bu alanda çalışmalar yapan tekstilcilerin bulduğu terletmeyen, koku yapmayan, kırışmayan, vücut ısısını dengeleyebilen akıllı kumaş olarak adlandırılan teknolojik, doğal malzemelerden üretilmiş giysiler bu alandaki ideal seçimlerin başında gelir. Yaz kıyafetlerinde renk seçimi etkilidir. Koyu renkler direkt güneş ışınlarını içine çektiği için uzak durulması gereken renklerdir.
Açık renkler sağlık açısından daha elverişli giysi renkleri olmasının yanı sıra moda, trend ve şıklık adına da doğru tercihtir. Beyaz, bej, açık sarı, buz mavisi, su yeşili, toz pembe gibi pastel renkler yine sıcak yaz günlerinde uyumlu kumaş cinsi ve model özellikleri ile birlikte kullanılarak içinde bulunduğumuz sıcak günlerin ferah geçirilmesine yardımcı olur.
Sezonun trend modellerine bakıldığında da dar ve dekoltesi fazla olmayan yalın formlu kıyafetler dikkat çekiyor. Sezonun favori stillerinden biri olan çuval tarzı elbiseler ve etekler rahat yaz günleri için ideal modellerdendir. Bedene oturmayan elbiseler rahat formları ile sıcaktan bunalanların tercih edebilecekleri akımlar arasında yer alıyor.
Diğer taraftan da hanımların ortak sorunu olan fazla kilolar yazlık ince giysilerde daha belirginleşiyor. Kışın kalın ve üst üste giyilebilen giysiler ile saklanabilen fazla kilolar yazın çok ince ve tek parça küçük giysilerle belirginleşiyor. Bir taraftan fazla kiloları ortaya çıkaran diğer taraftan da sıcaklardan en asgari biçimde etkilenmemizi sağlayan yazlık giysiler seçilecek doğru kumaş, renk, model tespiti ile olumsuz etkilerden sıyrılarak yazın terlemeden, şık ve zarif geçirilmesini sağlar.
Abartılı modeller, fazla kullanılmış aksesuarlar, renginin güzelliğine adlanılarak alınabilecek sentetik karışımlı giysiler, karmaşık tasarımlar uzak durulması gereken kıyafetlerdir. Hem rahat edilebilecek model özelliklerini içeren hem de mevsim şartlarına uygun malzemelerden üretilmiş giysileri tercih etmek, saygınlığınızdan taviz vermeden şık ve ferah giyinmenizi sağlayacaktır.
Bu amaçla ana prensibin, hareket rahatlığı ve terletmeyecek özellikteki giysiler olduğu unutulmamalıdır. Dekolte yerine dekoltesiz; ama ince ve yumuşak tuşeli doğal kumaşlardan (pamuk, vual, koton, keten, poplin vb. ) tasarlanmış giysilerin daha az güneş ışınlarını çektiği bilinmelidir.
Her mevsimde farklı yaşam alışkanlıklarına sahip kişilerin şıklıklarına şıklık katabilecekleri bilinmelidir. Özellikle yaz aylarında çok daha şık olmak, kış mevsimine kıyasla daha kolay.
Birbirinden hoş ve ferahlatıcı renkler, uçuşan yumuşacık serin kumaşlar, tek kat giyilebilecek bol, rahat, özgür kesimli dekoltesiz giysilerin hepsi bu mevsimde çok daha cazip tasarımlar ile karşımıza çıkıyor. Bizlere ise tüm bu binlerce model arasından yaşam alışkanlıklarımıza ve kişisel özelliklerimize uyumlu olan modelin tespitini doğru yapmak kalıyor.
27 Temmuz 2007 Cuma
Esrar Şizofreni Riskini Arttırıyor
Lancet dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, esrar kullanan kişilerde şizofreni görülme riski yüzde 40'ı buluyor, sıklıkla esrar kullanan kişilerde bu riskin daha da arttığı belirtiliyor.
Araştırmayı yapan uzmanlar, esrar kullanımıyla psikolojik rahatsızlıklar arasında bağ bulunduğuna dair kesin bir kanıt bulamasa da , uyuşturucuyla halüsinasyon görme gibi psikolojik problemlerin ilişkili olduğunu düşünüyor.
Çalışmada, özellikle gençler arasında esrar kullanımının yoğun olduğu İngiltere'de kullanıcı gençlerin yaşadığı psikolojik sorunların yüzde 14'ünün bu uyuşturucuyla ilgili olabileceği belirtiliyor.
İnsanların esrarın tehlikelerine karşı uyarılması gerektiğini belirten uzmanlar, psikolojik rahatsızlık yaşayan aile bireyleri bulunanların özellikle esrar kullanmayı bırakması gerektiğini söylüyor.
Danimarkalı bilimadamlarının yaptığı bir araştırmaya göreyseİngiltere'de her yıl 15 ila 34 yaşları arasındaki kişilerde görülen 800 önlenebilir şizofreni vakası esrar kullanımıyla ilgili.
İngiltere'de 2 milyon kişinin düzenli olarak esrar kullandığı belirtiliyor.
Esrar İngiltere'de 2004 yılında kullanımı ve bulundurulması tutuklanma gerektirmeyen B sınıfı uyuşturucu olarak tanımlanmıştı.
Ancak, İngiltere Başbakanı Gordon Brown bu aybaşında bu kararın gözden geçirileceğini belirtmiş, daha sonra da İçişleri Bakanı Jacqui Smith, Hazine Bakanı Alistair Darling ve Ulaştırma Bakanı Ruth Kelly gençliklerinde esrar kullandıklarını itiraf etmişti.
İstanbul'u 190 İnek Heykeli Süsleyecek
Simpsonlar Beyazperdeye Geliyor
Obezlik bulaşıcıymış
Boyun Kireçlenmesi Çalışanları Vuruyor
Sağlıklı Doğum Kontrol Yöntemleri
Lal Medresesi protestolarla açıldı
Öğrencilerin Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref aleyhine sloganlar attığı ve istifa etmesini istediği belirtiliyor.
Pakistan yönetimi, Lal Medresesi külliyesinde bulunan ve militanlar ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda zarar gören 4 katlı medreseyi yıkmıştı. Külliyede bulunan cami onarıldıktan sonra ibadete açılmıştı.
Konut Kredisinde Faizler Düşüyor
Seçimden sonra ise kredi tablosunda önemli bir değişim izlendi. Halk Bankası'nın konut kredi faizlerini yüzde 1.59'dan yüzde 1.36'ya indirmesiyle başlayan hareket diğer bankalara da sıçradı. Bankalar arka arkaya faiz indirimleri yaparken, faiz oranı gelinen noktada yüzde 1.29'a kadar geriledi.
Lazer Tedavisiyle Varise Son
Bu teknikle varisler ağrısız ve tek seansta yok ediliyor. Şu ana kadar 5 hasta üzerinde uygulanan ve yüzde 98 başarıyla sonuçlanan bu tekniği Isparta'ya kazandıran Yavuz, hastaların yarım saat ile bir saat arasında tedavinin etkisini gördüklerini, tedaviden sonra normal hayatlarına devam edebildiklerini söyledi.
Lazer ile tedavi yöntemi hakkında bilgi veren Turan Yavuz, lazer tedavisinin 6-7 senedir dünyada yaygın bir şekilde kullanıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Bu uygulama Türkiye'de mevcut ama bizim yaptığımız gibi 3-4 yerde var. Hastanede mevcut cihaz kullanılanların en iyisi. Hem kılcal hem de kalın damarlara etkisi var. Bu cihaz sayesinde hastalara ne anestezi yapılıyor ne de hastalar hastanede tedavi sonunda yatmıyor. Hastalık tek seansta yok ediliyor. Tedavinin masraflarını devlet karşılıyor. Hastaların yapması gereken tek şey resmi olarak hastanemize gelmesi, randevusunu alması. Biz de muayene edip hastayı sağlığına kavuşturuyoruz."
VARİS YAYGIN BİR HASTALIK
Varis hastalığının yaygın olduğunu ve özellikle ayakta duran insanlarda görüldüğünü ifade eden Yavuz, varis hastalığının mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini yoksa hastalık ilerlediği zaman daha büyük sıkıntılara yol açtığını söyledi. Şu an lazer yöntemi ile varis hastalığını tedavi eden cihaza ek olarak radyo dalgaları göndererek tedavi eden bir cihaz daha hastaneye kazandırılacağını ifade eden Yavuz, varis hastalığının tedavisinde ilerlemeyi düşündüklerini ve bu hastalıktan kimsenin korkmaması gerektiğini belirtti.
South Korea condemns Taliban
South Korean President Roh Moo-hyun spoke yesterday with his Afghan counterpart Hamid Karzai and they agreed to fully cooperate for the safety of the remaining South Korean captives and their quick release.
Earlier, chief presidential secretary for security affairs Baek Jong-chun said before departing as a high-level envoy to Afghanistan that the kidnappers "will be held accountable for taking the life of a Korean citizen." He also expressed "heartfelt condolences" to the bereaved family.
Body found:
The South Korean victim was found Wednesday with 10 bullet holes in his head, chest and stomach in Ghazni province, the region where the group was seized July 19 while riding a bus, said Abdul Rahman, an Afghan police officer.
South Korea's Foreign Ministry identified the victim as 42-year-old Bae Hyung-kyu, who church officials said was killed on his birthday Wednesday.
"We hope the negotiations between the Afghan government and Taliban go well," said Kim Kyung-ja, mother of hostage Lee Sun-young, who gathered with relatives at a relief agency in Seoul. "Please send our lovely children home."
The South Korean presidential secretary Baek said Seoul would not tolerate the Taliban's inhumane act, saying that "the killing of an innocent civilian cannot be justified under any circumstance or for any reason."
"We once again strongly urge them to promptly return home the Korean citizens taken hostage," Baek said.Meanwhile, some 50 anti-war activists held two separate protest rallies in downtown Seoul, demanding the U.S. and South Korea withdraw troops from Afghanistan, calling their military presence the "seed of the tragedy."
'Stability came out of the ballots'
Küçük had previously said that single party government is not a magical formula for
Küçük also underlined that the reverse is also a possibility. “Coalitions can ensure stability too, because the risk of doing reforms is dispersed in coalition governments. On the other hand, single party governments sometimes hesitate to make radical changes. We always point out to tax reform as an example,” added Küçük.
Meanwhile, results of ISO Top-500 Industrial Establishments research were presented to the ISO members during the assembly meeting.
Economy professor Güngör Uras also attended the meeting and evaluated the research results. Uras said that the success of the privatization process in Turkey could be observed by looking at ISO-500 results. “The number of the public
Uras also noted the importance of creating global business in order to keep up with the competition and said that there has been a growing interest on small and medium enterprises (SMEs), yet this interest should be shifted to big business institutions.
Assembly member Memduh Hacıoğlu said that they were expecting the Central Bank to immediately pull the interest rates down to prevent the overvaluation of YTL. “Hesitation of the Central Bank is damaging the Turkish economy. The government is also complaining for the high interest rates,” he said.
Çalışan anneler, Obeziteye dikkat!
İngiltere’de yapılan bir araştırma, üst gelir grubuna ait aileler ve anneleri çalışan çocukların obez olma riskinin yüksek olduğunu ortaya koydu.
Merkezi Londra’da bulunan Ulusal Tıbbi Araştırmalar Konseyi’nin BBC’nin internet sitesinde yayınlanan araştırmasına göre, üst gelir grubuna sahip ailede doğan, özellikle de annesi çalışan çocukların, yaşamlarının ilk üç yılında fazla kilolu ya da obez olma riskleri yükseliyor.
Londra’da 13 bin bebeğin 0-3 yaş dönemindeki fiziksel aktiviteleri ve beslenmelerinin incelendiği araştırmanın sonuçlarını değerlendiren konsey üyesi Dr. Susan Jebb, araştırmaya katılan çocukların yüzde 23’ünün fazla kilolu ya da obez olduğunu, bunların da büyük bölümünü orta ve ortanın üstü gelir gruplarına sahip, anneleri çalışan ailelerin çocukları olduğunu kaydetti.
Araştırmaya göre, yüksek gelir grubuna sahip bir ailenin çocuğunun obez olma riski yüzde 15 daha fazla olarak tespit edilirken, geliri düşük de olsa çalışan annelerin çocuklarında bu oran yüzde 20’lerde seyrediyor.
HAZIR GIDALARDAN UZAK, EV DIŞINDA OYNAYAN SAĞLIKLI ÇOCUKLAR
Araştırmaya göre, gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları daha sağlıklı beslenme ve daha fazla fiziksel aktivitede bulunma olanağı bulurken, yüksek gelir grupları, özellikle de çalışan annelerin çocukları, hazır ve yüksek kalorili gıdalarla beslenmelerinin yanı sıra televizyon ya da bilgisayar karşısında daha fazla zaman geçiriyor, ana öğünlerde de "atıştırmalarda" da daha sağlıklı içeriğe sahip gıdalar tüketiyor.
Bebeklerin ilk üç yıldaki beslenmesinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Jebb, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek artan obezitenin önüne geçilebilmesi için çocuklara erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme düzenleri ve alışkanlıkları kazandırılması gerektiğini kaydetti.
Araştırmada, ayrıca süt izinlerine karşın, çalışan annelerin emzirme sürelerinin doktorların tavsiye ettiği sürenin altında kaldığı, katı gıdalara daha erken başladıkları ifade edildi.
Yazı: Senem Yazıcı
Kaynak: www.milliyet.com.tr
26 Temmuz 2007 Perşembe
Yaşlıları 'tıbbi terimler' öldürüyor!
Northwestern Üniversitesi bilim adamlarının 65 yaş ve üstü hastalar üzerinde 6 yıl süreyle yaptıkları araştırmada, kendilerine verilen temel yazılı tıbbi bilgileri anlayamayanların ölme olasılığının bu bilgileri anlamakta hiçbir zorluk çekmeyenlere oranla daha fazla olduğu saptandı.
Klima Kullanırken Dikkat!
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Günhan Erdem, klimanın çalıştığı ortamlarda nemin azaldığını, bu durumun ağız ve burnun kuruyup tahriş olmasına neden olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Erdem, "Ortamın neminin kurutulmaması için klimaların nem alma fonksiyonları çalıştırılmamalı veya klimanın çalıştığı ortamda açık bir kapta su bulundurulmalıdır" dedi.
Erdem, klimanın bilinçli kullanılması gerektiğini ifade ederek, klimanın ideal oda sıcaklığı olan 24-25 derecede çalıştırılması gerektiğini söyledi.
Klimanın çalıştığı ortamlarda kuruyan havanın ağız ve burun mukozasının da kurumasına neden olacağına işaret eden Prof. Dr. Erdem, şöyle konuştu:
"Klimanın çalıştığı ortamlarda nem azalır. Nefes alıp verirken düşük düzeyde olan ortamda vücut, alması gereken nemi ağız ve burunda bulunan mukozadan alır. Bu durumda ortamda bir şey hissedilmez ama bir süre sonra ağız ve burnun kuruduğu ve tahriş olmaya başladığı hissedilir. Klima kullanılan ortamdan çıkıldığında ise solunan havada bulunan zararlı partiküller, alerjiye sebep olacak bakteriler, virüsler ve mikroplar doğrudan doğruya vücuda alınacaktır."
Mukozanın neminin havada bulunan zararlı partiküllere ve mikroplara karşı filtre görevi gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Erdem, mukozada kuruyan hücreler iyi çalışamayacağı için vücudun zararlı unsurlara açık konuma geleceğini, bu durumun enfeksiyonları tetikleyeceğini söyledi.
Ortamın neminin kurutulmaması için klimaların nem alma fonksiyonlarının çalıştırılmaması ya da klimanın çalıştığı ortamda açık bir kap içinde su bulundurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erdem, ortamda bulunan suyun buharlaşması nedeniyle ağız ve burun mukozasının zarar görmeyeceğini belirtti.
Geceleri klimaların uyku modunda çalıştırılması veya kapatılması gerektiğini, çünkü uyku anında insan vücudunun direncinin düşük olacağını ifade eden Prof. Dr. Erdem, şunları kaydetti:
"Bunlara dikkat ettiğimiz sürece klimanın zararlı etkilerinden korunabiliriz. Klima, insan konforuna doğrudan olumlu etkide bulunması için yapılmış bir cihazdır. İnsanlar yanlış kullanımdan dolayı klimanın zararlı etkilerine maruz kalıyorlar. Doğru kullanıldığında hiçbir problem olmayacaktır."