HABER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HABER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2008 Pazartesi

Rusya, BM'den Kosova'nın bağımsızlık ilanına karşı çıkmasını istedi

Rusya Dışişleri Bakanlığı Balkanlar özel temsilcisi Büyükelçi Aleksandır Botsan-Harçenko, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'dan Kosova'nın bağımsızlık ilanına karşı çıkmasını istedi.
Botsan-Harçenko, Rus İnterfaks ajansına yaptığı açıklamada, Ban'ın Kosova'yı Sırbistan'ın parçası olarak kabul eden BM Güvenlik Konseyi kararını ölçüt olarak almasını isteyerek, ''Genel Sekreterin pozisyonu çok daha net olarak belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Güvenlik Konseyi'nin Kosova ile ilgili 1244 sayılı kararına bağlı kalması gerekiyor'' dedi.
Moskova, dün Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından BM Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırmış, Kosova'nın bağımsızlığının BM Şartı'nın ihlali olduğunu, başka bölgelerdeki çatışmaları ve ayrılıkçı hareketleri kışkırtacağı açıklamasını yapmıştı.
BM Genel Sekreteri Ban, dün BM merkezinde yaptığı açıklamada Güvenlik Konseyi'nin Kosova ile ilgili 1999 yılında aldığı kararın yürürlükte olduğunu belirterek, BM'nin ortaya çıkan yeni gelişmeler ışığında görevini yapmaya devam edeceğini söylemişti.
Rusya, dün bağımsızlık ilanının BM Şartı'nı ihlal ettiği görüşünü yinelerken, buradaki BM misyonundan Kosovalıların bu kararlarını iptal etmesini sağlaması çağrısında bulunmuştu. Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nin Sırpların ve Kosovalı Arnavutların ortak kabul edebileceği bir çözüm için müzakerelerin hızlandırılarak devam etmesini istiyor.
Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgeleri Abhazya ve Güney Osetya'da yaşayanların büyük çoğunluğuna vatandaşlık veren Rusya, geçen hafta Kosova'nın bağımsızlığının bu iki cumhuriyete yönelik politikalarını etkileyebileceği uyarısında bulunmuştu.

Afganistan, Kosova'nın bağımsızlığını tanıdı

Afganistan, Kosova'nın Sırbistan'dan dün ilan ettiği bağımsızlığını tanıdığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sultan Ahmed Behin, yaptığı açıklamada, Kosova halkının kararlılığına destek verdiklerini ve Kosova'nın bağımsızlığını tanıdıklarını söyledi.

Kosova liderleri, dün bağımsızlığın ilan edilmesinde sonra resmen tanınmak için 192 ülkeye mektup göndermişti.

29 Kasım 2007 Perşembe

‘Otlayan karaca’ mozaiği kurtarılıyor


Malatya’nın Doğanşehir ilçesindeki Roma dönemine ait “otlayan karaca” figürünün bulunduğu mozaikler için kurtarma kazıları başladı.

Mozaiklerin sağlam kalan diğer kısımlarında ise dönemin özelliklerini taşıyan geometrik desenler dikkat çekiyor.

Malatya Arkeoloji Müzesi Müdürü İzzet Esen, Günedoğru köyü mevkisinde Doğanşehir Belediye Başkanı Hanifi Bayram’ın arazisi üzerindeki Roma dönemine ait “otlayan karaca” figürü bulunan mozaiklerin kazı çalışmalarını başlattıklarını söyledi.

Esen, milattan sonra 2. ve 3. yüzyıllara ait mozaiklerin kurtarılması için Kültür ve Turizm Bakanlığından özel izin alındığını, kazı başkanı Aysel Aksüt’ün öncülüğünde kazıların devam ettiğini belirtti.

Malatya Arkeoloji Müzesi arkeologlarının da katıldığı kazıda, önemli kısmı define avcıları tarafından tahrip edilmiş mozaiklerin kurtarılması için çalıştıklarını anlatan Esen, şöyle konuştu:

“Roma döneminden kalan mozaik, renkli terasalardan oluşan otlayan bir karaca ve önünde muhtemelen nar ağacı olduğu tahmin edilen motiflerden oluşuyor.

Mozaiklerin sağlam kalan diğer kısımlarında ise dönemin özelliklerini taşıyan geometrik desenler dikkat çekiyor. Mozaiklerin Roma dönemine ait özel bir konutun taban mozaiği olduğunu tahmin ediyoruz. İnce bir işçilik taşıyan ve sanat değeri bulanan mozaikler bu anlamda Zeugma mozaikleriyle eş değerdedir.”

İzzet Esen, mozaikleri kurtarma kazılarından sonra müzede oluşturulacak bir alanda teşhir edeceklerini belirtti.

Doğanşehir Belediye Başkanı Hanifi Bayram da arazinin 200 yılı aşkın süredir ailesine ait olduğunu söyledi. Mozaiklerin tesadüfen bulunduğunu kaydeden Bayram, “Ancak bürokratik işlemlerin gecikmesi sonucunda define avcıları tarafından mozaiklerin bir kısmı tahrip edildi. Kurtarılan bölümlerin dışında kalan alanlarda bir tavus kuşu ve bir başka karaca motifi vardı. Bu kısımlar tahrip edilmiş durumda. Geriye kalan kısmın kültürümüze kazandırılmasının mutluluğunu duyuyorum” diye konuştu.

Piyasadan çekilen iki ilacın seri no’larına dikkat



Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, fazla miktarda etken madde içeren bir serum ile içerisinde yabancı madde bulunduğu tespit edilen ve daha çok çocuklar için kullanılan bir şurubun piyasadan geri çekilmesini istedi.

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Eczacılar Birliği, il sağlık müdürlükleri ve ilgili ilaç firmalarına gönderilen yazıda, “Kanfleks yüzde 5 dekstroz sudaki solüsyonu 1000 ml.” adlı serumun, yapılan incelemede sonucu içerisindeki etken madde miktarının yüzde 10.2-10.8 oranından fazla olduğunun belirlendiği ifade edildi.

Bu nedenle serumun eczanelerden, ilaç depolarından ve hastanelerden geri çekilmesi istendi. Ayrıca çocukların alerjik rahatsızlıklarında kullanılan “actifed şurup”un da içerisinde yoğun miktarda yabancı madde içermesi nedeniyle geri çekilmesi kararlaştırıldı.

İLAÇLARIN SERİLERİNE DİKKAT EDİN

‘Actifed şurup’un Nisan 2007 imalat ve Nisan 2011 son kullanma tarihli serisi için geri çekme işlemi uygulanırken, ‘Kanfleks’ serumun da Eylül 2006 imalat ve Eylül 2008 son kullanma tarihli serisi geri çekilecek.

Broadway’de geçici anlaşma sağlandı

Greve, Amerikan Yapımcılar Birliğiyle Tiyatro Teknisyenleri Sendikası arasında yapılan geçici anlaşma son verdi. Anlaşma uyarınca Broadway yeniden ‘perde’ diyecek.

10 Kasım’dan bu yana sahnelenemeyen oyunlar bugün yeniden sergilenmeye başlıyor.
Tiyatro işçileri, ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle grev kararı almış, bu nedenle onlarca oyun sahnelenememişti.

Grevin New York şehrine milyonlarca dolarlık zarar verdiği belirtiliyor. Hollywood’da senaryo yazarlarının başlattığı grevle ilgili müzakerelerse halen devam ediyor.

23 Kasım 2007 Cuma

Dünyayı kurtarmanın 16 yolu


Doğal bahçeler yaratmak
Bahçelerde, suyu, toprağı kirleten ve sağlık için son derece zararlı olan kimyasal bitki ilaçlarını kullanmayı bırakmalıyız. Doğal ve sağlıklı koşullarda ürün yetiştirmeliyiz.
Et yemeyi azaltmak
1.kg. bifteği elde edebilmek için 20 bin litre su ve petrol tüketiliyor. Sizi meyve ve sebze satan barlara davet ediyoruz…
Bisiklete binmek
Bisiklete binmek sadece çevre için değil formunuz için de çok faydalı bir hareket olacak.
Organik giyinmek
Hem kendiniz hem de çocuklarınız için organik giysiler satın alabilirsiniz. Bunun için Feriköy Organik Pazar’ına bir göz atmalısınız.
Kalıcı mobilyalar almak
Mobilyalarınızı sık sık değiştirmeyerek ya da ikinci el mobilyalar satın alarak ağaçların daha uzun süre yaşamasına katkıda bulunabiliriz.
Sabun kokmak
Duş jelleri, ve sıvı sabunlara veda etmeliyiz. Tekrar petrol türevi maddeler içermeyen anneannelerinizin sabunlarını kullanmaya başlayın.
Daha az kimyasal
Çevreye daha fazla kimyasal madde yaymamak için kullandığınız deterjanların, yumuşatıcıların, diş macunlarının ve şampuanların miktarını mümkün olduğunca azaltmaya çalışın
Kurşun kalem kullanmak
Plastik tükenmez kalem yada fosforlu kalemler kullanmak yerine kurşun kalemleri tercih edin
Kullanılmış kağıtları tekrar kullanmak
Daha az kağıt kullanmak, daha çok ağacı yaşatmak anlamına geliyor.
Merdivenleri kullanmak
Asansör yerine merdivenleri kullanmak aynı zamanda günden güne incelmek demek!
Poşetlerden vazgeçmek
Alışverişe çıkarken yanınıza alacağınız büyük bir çanta ile plastik poşet kullanımına “dur” demiş olacaksınız. Ayrıca çok daha kullanışlı ve şık..
Ampulleri değiştirmek
Evinizin en fazla ışıklandırılan yerlerinde en az üç lambaya enerji tasarruflu ampul takarak tam dört tane nükleer santralin kapanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Yoğurt yapmak
Kendi yoğurdunuzu kendiniz yapmanız daha sağlıklı ve pratik olacak. 1 litre sütle 8 kase yoğurt üretebilirsiniz
Su tüketimini ayarlamak
Banyoda ve tuvaletlerde su tüketimini kısmak için düzenlemeler yapın ve su akıtan muslukları, sifonları vakit kaybetmeden tamir ettirin
Kapakları kapatmak
Yemek yaparken tencerelerin kapaklarını kapatarak yüzde 30 oranında enerji tasarrufu yapmış olursunuz.
Banyoyu kısa kesmek
4 yada 5 dakikalık duş sırasında en fazla 30-80 litre arasında su harcayabilirsiniz. Oysa bu rakam küveti doldurarak yapacağınız banyoda 200 litreye çıkıyor.

Elif Nazlı Duran/ Elle

Lagendijk'ten tarihi itiraf: PKK için saçmaladık


Şehit babası, “Evladınızı bayrağa sarılı tabutuyla karşılamanın ne demek olduğunu bilir misiniz?” diye sorunca Lagendijk bu itirafı yaptı: “10 yıl önce daha az bilgi sahibiydik ve saçmalıyorduk. Şimdi terör algımız değişti”

Türkiye-AB Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, TBMM’de, Şehit Aileleri Federasyonu ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Hamit Köse’yle görüşürken tarihi bir diyalog yaşandı. Hamit Köse, ‘’Derneğimize gelseydiniz, şehit verdiğimiz yüzlerce evladımızın, duvarlarımızdaki resimlerini görecek ve bir şehit evinde neler hissedildiğini yaşayacaktınız. Terör başladıktan 20 sene sonra ve 30 bin şehidin ardından sizinle görüşmekten memnunuz. Sık sık gittiğiniz Diyarbakır’da, görüştüğünüz malum kişiler dışında, bizimle görüşmüş olmanız da bir kazançtır’’ dedi. Köse, Lagendijk’e, “Vatan görevi için askere yolladığı evladınızı, bayrağa sarılı tabutuyla karşılamanın ne demek olduğunu bilir misiniz?’’ diye sordu.

IRA VE SİNN FEİN BENZETMESİ

AB’nin terörizme karşı yaklaşımının değiştiğini belirten Lagendijk, ‘’10 yıl önce daha az bilgi sahibiydik ve saçmalıyorduk. Ama son yıllarda Madrid’de, Londra’da meydana gelen olaylar terörle ilgili algımızı değiştirdi’’ dedi. Lagendijk, Köse’nin DTP’yi eleştirmesi üzerine de, “Kapatılması bir fayda getirmeyecek. Örnek verirsek; Kuzey İrlanda’da IRA ve Sinn Fein’in durumu çok benzerlikler taşıyor. Sinn Fein ile görüşmeler devam etti ve başarıya ulaşıldı’’ diye konuştu.

DTP’Lİ ÜYE DE KINADI MI?

Bu arada, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu, PKK’nın bütün terör faaliyetlerini, oybirliğiyle kınadı. Yakış, açıklamayı yaparken “arkadaşların isteği üzerine” dedi. Bunun üzerine, DTP’li komisyon üyesinin de aynı yaklaşımda olup olmadığı merak konusu oldu.

TBMM’de düzenlenen ortak basın toplantısında da konuşan Lagendijk, Türkiye’nin, bütün zorluklara rağmen Güneydoğu’da önemli adımlar attığına, DTP’nin Meclis’e girdiğine dikkati çekti ve “PKK’nın şiddete başvurmasının, Kürtlere avantaj sağladığını düşünmek mümkün değil. Güneydoğu’da ne zaman güzel bir gelişme var, terör o zaman artıyor. Bu şartlar altında, PKK’nın terörünü anlayamıyoruz” diye konuştu. PKK’nın, DTP’nin parlamentoda olmasını istemediğine işaret eden Lagendijk, Türkiye’nin bu tuzağa düşmemesi ve PKK’nın istediği bir şeyi yapmaması gerektiğini kaydetti.

Eşbaşkan Yaşar Yakış da, “Doğuya yatırımla terörün azalacağı doğru ama bu ‘Tavuk mu yumurtadan çıkar? Yumurta mı tavuktan çıkar’ meselesi gibi’’ dedi.

DÜŞMANLARINIZIN ELİNDEN 301 SİLAHINI ALIN

LAGENDİJK 301. maddenin değiştirilmesinin de 2 yıldır konuşulduğuna işaret ederek, “Bu değişikliği yapma zamanı gelmiştir. 301. maddeyle ilgili hükümet, parlamentoya öneri getirecek. Önemli mesajı buradan alarak gidiyorum’’ dedi. “301.maddenin Türkiye’nin imajını zedelediğini, Türkiye’nin AB içindeki düşmanlarının bunu istediğini’’ belirten Lagendijk, “Düşmanlarınızın elinden bu silahı alın’’ önerisinde bulundu. Bu konuda Türk hükümetini samimi bulup bulmadığının sorulması üzerine Lagendijk, “Sabır taşıyor, sözler veriliyor ve sonunda ortaya bir şey çıkmıyor. Somut bir adıma ihtiyacımız var’’ dedi.

Lagendijk, bazı Avrupa ülkelerinde de benzer maddelerin bulunduğunun doğru olduğunu, ancak bu maddelerin hiçbirinde “Türklük, Hollandalılık, Fransızlık’’ gibi yaklaşımların bulunmadığını söyledi. Tükiye-AB Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, ‘’Türklük’’ ifadesinin belirsiz bir ifade olduğunu kaydetti ve Avrupa’da böyle bir dava açılmasının 15-20 seneyi bulduğunu, ancak Türkiye’de bu sorundan kaynaklanan yüzlerce dava konusu bulunduğunu belirtti.

'Türban üniversitede serbest olacak'


Yeni sivil anayasa taslağını hazırlayan Prof. Dr. Ergun Özbudun, türbanın üniversitede serbest, ancak kamu sektöründe yasak olacağını söyledi..

Sivil Anayasa Taslağı Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun, hazırlanan anayasa taslağında cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlandığını, ilk ve orta öğrenimde yasaklanan türbanın sadece üniversitede serbest olmasının öngörüldüğünü belirtti.
Özbudun, İtalya'nın Trieste kentinde katıldığı Türkiye Avrupa'da Konferansı'nda SABAH'ın Roma Temsilcisi Yasemin Taşkın'ın sorularına yanıt verdi:

Hazırlanan anayasa taslağında sizce en önemli değişiklikler hangileri?
* Yeni anayasaya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile paralellik kazandırdık. Anayasa Türkiye'nin imzaladığı tüm insan hakları sözleşmeleri ile uyumlu hale getirildi. Biliyorsunuz, en önemli insan hakları ihlalleri Olağanüstü Hal'lerde yapıldı. Olağanüstü Hal kararnameleri Anayasa Mahkemesi'nin denetiminde değildi. Biz tümüyle kaldırılmasını önerdik.

Sivil bir anayasa taslağı hazırlanıyor, askerlerin yetki ve nüfuzları son şekliyle nasıl sınırlandırıldı?
* Sivil asker ilişkileri ile ilgili radikal bir çıkış yok. Mevcut şartlarda gerçekçi olmaz. Bu konuda şu aşamada fazla bir şey yapılabileceğini sanmıyorum. Askerin belli bir siyasi etkisi var. Anayasada yeni maddelerle bunu değiştiremezsiniz. Siyasi, sosyolojik ve tarihi nedenlerini ortadan kaldıramazsınız. Cumhurbaşkanının sembolik yetkilerle bırakılması sözkonusu...

* Cumhurbaşkanının az sayıda sembolik yetkileri olacak. Örnek vermem gerekirse Erzincan İl Sağlık Müdürü bile cumhurbaşkanının imzası ile tayin ediliyordu. Bundan sonra böyle olmayacak. Yüksek Yargı Organları'na, YÖK'e, üniversiteye rektör ataması yapamayacak. Yeni anayasa taslağında laikliğin zayıflatıldığı endişeleri var. Türban ve din dersi konuları da bu kapsama giriyor...

* Laikliği zayıflatacak en ufak bir unsur yok. Din dersinin seçimlik ders olması öngörülüyor. Türban ise bir insan hakları konusu, bunun da laiklik ile bir ilgisi yok.

Türban ilk ve orta öğretimde yasak mı?
* İlk ve orta öğretimde reşit olmayan çocukların türban kullanımı yasak. Reşit olduktan sonra kendi seçimi, dolayısıyla üniversitede serbest. Kamu sektörü devlet otoritesini kullanan insanlar demektir. Dini simge kullanması doğru değil.

Marmara'da tehlike çanları

Marmara depreminin yaklaşması hem Kandilli'yi hem de deprem uzmanlarını harekete geçirdi...
Fayın gerildiği, 7’nin üzerinde deprem üreteceği ortak görüş...

Kandilli Rasathanesi Genel Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay’ın “Marmara fayının suskunluğu hayra alamet değildir” açıklamasının ardından VATAN, Türkiye’nin önde gelen yerbilimcilerine de Marmara ve Türkiye’nin kritik deprem noktalarını sordu.

Suskun değil, bekliyor
* Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Türkiye Deprem Vakfı Yön.Kur.Üyesi)“Yer bilimleri camiasında genel kanaat Marmara’da 7’nin üzerinde bir deprem beklediğidir bu konuda herkes hemfikir. Böyle bir tehlikeyi hatırlatmak açısından farklı üsluplar kullanınabilirler ancak Marmara’da özel bir suskunluk yok. 2 bin 700 yıllık Marmara tarihine baktığımızda 50’ye yakın yıkıcı deprem olmuştur yani suskun olduğunu söylemek doğru olmaz. Ege ve Doğu Anadolu Türkiye’nin birinci derece deprem bölgeleridir ve her zaman yıkıcı ekonomiyi etkileyebilecek bir deprem olma olasılığı çok yüksektir. Türkiye’nin yüzde 50’si bu anlamda benim her an kaygı duyduğum alandır. Ulusal Deprem Konseyi 2000 yılında kuruldu ve Avrupa Konseyi’nin tavsiyesiyle Gölcük depreminden sonra hayata geçti. Ancak 6 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğle, lağvedildi. Şu an YÖK’ün isteğiyle böyle bir oluşum söz konusu. Türkiye’de deprem dahil diğer afetlerle ilgili tarafsız değerlendirme yapıp bunu hükümete rapor edebilecek bir üst kurul gerekli. Gerektiğinde eleştiriyle katkı sağlayacak idari, mali ve bilimsel özerkliğe sahip böyle bir kurum dünyanın birçok ülkesinde bulunuyor.”

Çukur tsunamiyi artıracak
Prof. Dr. Şükrü Ersoy (YTÜ Doğa bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı)
“Marmara’da bir dinamizm var ama bu bugünden yarına değişen bir şey yok. Yüzde 65 olasılıkla otuz yıl içinde Marmara’da 7’nin üzerinde bir deprem olacağını istatistikler gösteriyor. Batı Anadolu’da 1970’lerden bu yana deprem olmuyor. Ege depremleri küçük ve sık, Kuzey Anadolu fay hattındaki depremlerse büyük ve periyotlu karakteristiğiyle dikkat çekiyor. Marmara’da tsunamiyi konuşmak gerekiyor. Marmara denizinde üç çukur bulunuyor. Çınarcık, Marmara ve Tekirdağ çukurlarında denizaltı heyelanlarının oluşması durumunda bunun tsunami oluşturacağı bilinmelidir. 6.5 şiddetindeki bir deprem de bunun için yeterlidir. Marmara dışında Maraş, Hatay ve Elazığ’da suskunluk var buranın kritik olduğunu söylemek mümkün. Türkiye’nin yetki ve sorumluluğu olan afet konusunda ciddi bir kuruma ihtiyacı vardır.”

Enerjisini biriktiriyor
* Oğuz Gündoğdu (İstanbul Üniversitesi Jeofizik Müh)“Marmara son aylarda çok suskun değil, 2006 yılında çok suskundu. 2007 yılında Gemlik ve Manyas’ta 5 şiddetinde depremler oldu. Ancak bunun anlamı, fay hattının gerginliğidir. Hocamız fay hattı üzerinde deprem olmadığını ifade etmiş, kuzeyden geçen fay üzerinde deprem olmuyor ama Marmara’nın suskunluğa büründüğüne katılmıyorum, fay gerilmeye devam ediyor. Burada bir sistem var. Gemlik ve Manyas depremlerini enerjinin birikmesi ve hareketliliği olarak algılamak gerekir. Marmara dışında, Ege’de, Denizli’deki aktivite genel karakteri yansıtan ve çok fazla büyümeden anlatılabilen depremler ancak Doğu Anadolu’da Elazığ Sivrice ile ilgili kaygı ve endişe duyuyorum. Eski Deprem Konseyi çok iyi bir rapor hazırlaşmış ve olgunlaşmışken kapandı. Düzenleyici çok gerekli bir kurumdu böyle bir kurumun hayata geçmesi düzenleyicilik açısından katkı sağlayacaktır.”

Aşk acısı aslında hastalık

Alman uzmanlara göre, aşk acısı bir hastalık. İnsanlar aşk acısı çekerken, akılcı düşünemiyor. Sigara içiyorlar, günlerce yatakta kalıyorlar ve herkesten anlayış bekliyorlar.

Die Welt gazetesinin haberine göre, aşk acısı, ekonomik konum, sosyal statü, meslek gibi unsurları da dinlemiyor ve herkesi aynı şekilde etkiliyor. Karşılıksız aşk durumunda ise insanlarda kıskançlık, intikam gibi olumsuz duygular harekete geçiyor.

22 Kasım 2007 Perşembe

Veee Euro 2008 deyiz !



Euro-2008 yolunda 4 maçta 12 puan almıştık. Sonra peş peşe puan kayıpları geldi. Finaller gerçekten Alpler'in ardındaydı artık. Ama Milli takım zoru başardı. Önce Norveç'te kazandı. Dün gece de Nihat'ın golüyle Bosna'yı devirdi. Hak ettiğimiz yerdeydik. Zaten Türkiye olmadan, Avrupa olmazdı!..


A Milli Takımımızın kaderi sanki Norveç'ten önce ve sonra diye ikiye ayrıldı. Türk futbolu adına çizilen karamsar tabloların karabasana dönüştüğü, istifa seslenişlerinin tükeniş senaryolarını beslediği bir ortamdan yeni başlangıçlara, umut ve ufuklara yelken açıldı. Bosna Hersek maçına çıkarken Norveç maçından önceki gergin yüzlerin, kin dolu gözlerin yerini sıcak tebessümler almıştı. İlk 20 dakika ev sahibi ile misafirinin birbirini 'tanıma' arayışıyla geçti. 20'de Arda'nın soldan, 22'de Nihat'ın sağdan attığı şutlar kaleci Guso'da kalırken ilk gol girişimleri de yaşanmış oldu. 36'da Gökhan Gönül'ün indirdiği topla ceza sahasına giren Nihat'ın şutu Guso'dan sekerek üst ağlarda kaldı. Beklenen gol 43'te geldi. Nihat, Hamit'in pasında şık bir vuruşla fileleri buldu: 1-0. İkinci yarıda da oyunu germeyen, kontrollü futbolu sürdüren millilerimiz 59'da Arda'nın pası, Nihat'ın yan ağlarda kalan vuruşuyla ikinci gole çok yaklaştı. Bosna 59'da Dzeko'un Rüştü'de kalan vuruşuyla en etkili gol girişimini gerçekleştirdi. Son bölümde oyunun ve seyircinin düşen temposunu artırmak için 'anonsçunun' herkesin yüzünde tebessüm bırakan performansı ön plana çıktı. Tuncay'ın 80'de kaçırdığı fırsat bu anlarda heyecan veren tek pozisyon oldu. Şenol Güneş yönetiminde kazanılan 2002 Dünya Kupası üçüncülüğünden sonra futbolda final sahnesine hasret kalan Türkiye, bu galibiyetle 2008 Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne adını yazdırdı. Türkiye'yi ilk kez Euro-96'ya götüren Fatih Terim'in ve öğrencilerinden beklentiler bu kez yüksek.

AB'ye 301. madde için söz verildi: Bütçe bittikten sonra değişecek


Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun, 58. toplantısı dün Meclis'te yapıldı. Toplantının açılışına katılan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "301. madde en kısa zamanda Meclis'e gelecek. 301'in değişmesiyle başka maddelerin tartışması da gündeme gelebilir. Önemli olan zihniyetin değişmesi. Bunu değiştireceğiz çünkü Türk halkı bunu istiyor" dedi. Toplantıda Avrupalı parlamenterler 301. maddenin ne zaman değiştirileceğini sordu. Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten, "Türkiye 301'deki değişikliği AB üyesi olduktan sonra mı yapacak?" sorusunu yöneltti.

TAKVİM İSTEDİLER

Babacan toplantıdan ayrıldığı için bu soruya KPK Eş Başkanı Yaşar Yakış yanıt verdi ve "Türk hükümetinin görüşü AB üyeliği olsa da olmasa da 301'in değişmesi gerektiğidir" dedi. Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Volkan Bozkır da, "AB istiyor diye bunu yapamayız. Değişiklik talebi dayatma gibi algılanıyor. Ama bu değişikliği Türk halkı da istiyor' mesajı verdi" dedi. KPK Eş Başkan Joost Lagendijk da DTP'ye açılan kapatma davasını eleştirerek, "Bir siyasi partiyi kapatmak terörü durdurmaz. Bu PKK'nın eline oynamaktır" diye konuştu. Lagendijk, DTP'lilere de çağrıda bulundu ve "PKK ile aranıza sınır koyun" dedi. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Riea Oomen-Ruijten ise "DTP'nin terör örgütü PKK ile bağlarını koparmadıkça inanılır bir ortak olmayacağını" söyledi.

İnsandan büyük deniz akrebi fosili bulundu



Almanya’da, bir deniz akrebine ait kıskaç fosilinin bulunması, deniz akrebinin insandan daha büyük boya ulaşabileceğini ortaya koydu.

İngiliz Royal Society’nin Biology Letters Dergisi’nde yayımlanan makalede, Prüm kenti yakınlarında 390 milyon yıllık olduğu sanılan bir kayalıkta bulunan bu fosilin, o dönemde de sanıldığından çok daha büyük boylarda örümcekler, böcekler ya da yengeçlerin varolduğunu düşündürdüğü bildirildi.

Bulunan kıskaç fosilinin boyunun 46 santimetre olmasından yola çıkan araştırmacıların, 460 ila 225 milyon yıl önce yaşadığı sanılan bu canlının boyunun 2.5 metre olduğunu düşündüğü belirtilen makalede, bunun da en büyük eklembacaklılar için yapılan eski tahminlerin 50 santimetre daha fazlası anlamına geldiği ifade edildi.

Kimi araştırmacılar, dev eklembacaklıların boyunu o dönemde atmosferdeki yüksek düzeydeki oksijene bağlarlarken, kimileri de bunu “bir tür silahlanma yarışıyla” açıklıyor.

Yılbaşı gecesi 250 bin YTL



Yeni yıla 40 gün kala sanatçıların yılbaşı gecesi sahne fiyatları belli oldu!

Megastar Tarkan 250 bin YTL, Süperstar Ajda 180 bin YTL ve İmparator İbo 150 bin YTL istiyor!..

Anlaşma yapmadılar
Yılbaşı yaklaşırken sanatçılar çarşısı da hareketlendi! Birçok ünlü isimin yılbaşı gecesi sahne tarifesi belli oldu. Fiyatların yüksek olduğunu hiçbir sanatçının henüz anlaşma imzalamadığını belirten organizatörler, rakamların önümüzdeki günlerde aşağıya çekilebileceğini söyledi. Tarife listesinin zirvesinde Tarkan, Ajda Pekkan ve İbrahim Tatlıses var!

Kim ne istiyor?

*Sibel Can: ...........140 bin YTL

*Serdar Ortaç: ......140 bin YTL

*Özcan Deniz: ......120 bin YTL

*Ebru Gündeş........120 bin YTL

*Seda Sayan:........110 bin YTL

*Gülben Ergen ......100 bin YTL

*Petek Dinçöz:......80 bin YTL

*Nilüfer: ..............85 bin YTL

*İzel: ..................70 bin YTL

*Deniz Seki:..........65 bin YTL

*Gülşen: ..............60 bin YTL

*Burak Kut:...........45 bin YTL

*İsmail YK: ...........45 bin YTL

*Keremcem:..........35 bin YTL

21 Kasım 2007 Çarşamba

Askerlik teciline yeni düzenleme

TBMM Genel Kurulu’nda, Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun tasarısı kabul edildi. Yasaya göre, 4 yıl veya daha uzun süreli yükseköğretim kurumlarından veya bunların dengi olduğu kabul edilen okullardan mezun olan yükümlülerin askere sevkleri, istekleri halinde mezuniyet tarihinden itibaren 2 yıla kadar, yüksek lisans eğitimini tamamlayan yükümlülerin askere sevkleri ise 1 yıla kadar ertelenecek.

Yurt dışındaki öğrenim kurumlarından mezun olanlara, talepleri halinde, denklik işlemlerini tamamlayabilmeleri için ayrıca 1 yılı geçmemek üzere sevk erteleme hakkı tanınacak.

İZİN
Askerlik hizmetinin gerektirdiği görev ve yükümlülükleri yerine getirme konusunda gayret ve çalışmaları sonucu emsalleri arasında üstün başarı gösteren erbaş ve erlerden, muvazzaf askerlik hizmetleri boyunca, disiplin amiri, disiplin mahkemesi veya askeri mahkemelerden herhangi bir ceza almamış olanlara, asgari Tugay Komutanlarının onayı ile 7 güne kadar ilave izin verilecek.
İlave izinlerin usul ve esasları Genelkurmay Başkanlığı’nca belirlenecek.

Radyoaktif ışınla çalışan erbaş ve erlere, radyoaktif ışınla yaptıkları 1 yıl hizmete karşılık 30 gün sıhhi izin verilecek. Bu hizmetin 1 yıldan az ya da çok olması durumunda verilecek izin süresi, 30 günlük izin süresine orantılı olarak belirlenecek.
Kendini askerliğe elverişsiz hale getirmeye teşebbüs eden personelin, bu fiilleri dolayısıyla yatarak gördüğü tedaviler veya istirahate ya da hava değişiminde geçirdikleri süreler askerlik hizmetinden sayılmayacak.

PROFESYONEL ORDU
Yasanın görüşmeleri sırasında görüşlerin açıklayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, profesyonel orduya geçişle ilgili 8 yıl önce bir kanun çıkartıldığını, bununla ilgili kadrolar açıldığını belirtti. Gönül, “Bu kadroların bir kısmı dolu, bir kısmı boştur. Bu boş olan kadroların yeniden atamalar yapılmaktadır. Bu atamalar tamamlandığı zaman sayı 40 bin civarında olacaktır. Böylece profesyonel orduya geçişte önemli bir adım atılmış olacaktır” dedi.

2020'de sigaradan ölenlerin sayısı 9 milyonu aşacak


Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2020 yılında 9 milyonu aşkın insanın tütüne bağlı nedenlerle yaşamını yitireceği açıklandı .

Sigara kullanımının kalp sağlığı riskini arttırdığını belirten Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Cihangir Uyan, “Sigara, ailesinde kalp hastalığı olanlarda kalp hastalığı riskinde artışa neden olmaktadır. Sigara kullanımı, kalp sağlığı açısından en başta gelen risk faktörüdür” dedi.

Prof.Dr. Uyan, sigara içmenin vücuttaki hemen her organa zarar verdiğini söyleyerek, “Sigara; kalp hastalığı, inme, akciğer hastalıkları ve çeşitli kanserlerin yanısıra körlüğe ve erkeklerin ereksiyon sorunu yaşamasına neden olan son derece kötü bir alışkanlıktır. Sigara içmek kadar, sigara içilen yerlerde bulunarak pasif içici olmak da hastalıklara neden olur” diye konuştu.

Sigaranın önlenebilir bir sakatlık ve ölüm nedeni olduğunu ifade eden Prof.Dr. Uyan, şöyle konuştu:

“Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2002 yılında yaklaşık 5 milyon kişi tütüne bağlı nedenlerden kaybedilmiş bulunuyor. Bu rakamın 2020 yılında 9 milyonu aşacağı öngörülüyor. Dünya Sağlık Örgütü günde bir sigara içeni bile sigara tiryakisi kabul ediyor. Sigara kullananlarda kalp krizi riski, içmeyenlerden 2 kat daha yüksektir. Ani kalp ölümünün başta gelen nedeni olan sigara, doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda kalp damar hastalığı ve inme riskini daha arttırmaktadır.”

Mönitörlerin arkası radyasyon yayıyor!

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı ve Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi Kurucu Müdürü Prof. Dr. Nesrin Seyhan, yaptığı açıklamada, "Elektronik Manyetik Alan" olarak da adlandırılan radyasyonun doğada çok az miktarda bulunduğunu ve insan vücudunun bundan etkilenmediğini söyledi.

Prof. Dr. Seyhan, ancak teknolojinin gelişmesi ve radyasyon yayan cihazların kullanımının artmasıyla buna maruz kalan kişilerde vücut dengesinin bozulduğunu ve rahatsızlıkların ortaya çıkmaya başladığını bildirdi.

Özellikle günde 8-10 saat geçirilen iş yerlerindeki radyasyondan olumsuz etkilenildiğini ifade eden Prof. Dr. Seyhan, "İş yerlerindeki radyasyon, hassas kişilerde boğazda kuruluk hissi, gözde problemler, baş ağrısı, alerji, yüzde kızarıklık, uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet, işitme zorluğu ve yorgunluk gibi rahatsızlıklara yol açıyor" dedi.

Alınabilecek önlemler
Alınabilecek basit önlemlerle bu olumsuzlukların azaltılabileceğini bildiren Prof. Dr. Seyhan, şöyle devam etti: "İş yerlerindeki en önemli radyasyon kaynaklarından birisi, bilgisayar monitörleri. Her monitör bir miktar radyasyon yayar, ancak üreticiler monitörleri geliştirirken, karşısında çalışan kişiye radyasyonu en az düzeyde verecek şekilde dizayn ederler. Bu nedenle arka kısımlarındaki radyasyon oranı, ön kısımlarındakinden çok daha fazladır.


İş yerlerinde çalışma düzeni nedeniyle monitörler sırt sırta konulduğunda, iki taraftaki çalışan da yüksek radyasyona maruz kalmaktadır. Ofislerde bilgisayar masaları, mümkün olduğunca yan yana ya da birbirine bakacak şekilde yerleştirilmeli. Eğer bu mümkün değilse monitör olarak radyasyon yaymayan LCD monitörler tercih edilmeli. Ayrıca dizüstü bilgisayarlar, şarjlı olarak kullanıldığında daha düşük radyasyon oranına sahiptir, bu göz önüne alınmalı. Bilgisayar başında uzun saatler kalınmamalı, 2 saatte bir yarım saat ara verilmeli.

" Prof. Dr. Seyhan, iş yerlerinde radyasyon oranını azaltmak için alınabilecek diğer önlemleri ise şöyle sıraladı:
"Bilgisayar monitörleri gibi radyasyon yayan TV’lerden de en az 2 metre uzakta durulmalı. Kullanılmayan tüm elektrikli cihazları ya kapalı tutulmalı, ya da fişten çıkartılmalı. ’Dect’ olarak da adlandırılan telsiz telefonlar da radyasyon yayar. Mümkün olduğunca kablolu telefonlar kullanılmalı. Fotokopi makinelerinden en az 50 santimetre uzakta durulmalı."

En iyi tekno marketler


1 Troy Kanyon
Kanyon’da bulunan Troy, Apple ile ilgili bulmak ve bilmek isteyeceğiniz her şeyi sunuyor. Apple ürünlerinin sergilendiği mağazada bir demo alanı da var. Ayrıca fotoğrafları düzeltmek, ipod’un bilinmeyen yönlerini keşfetmek, bilgisayarda film ve müzik çalışmaları yapmak isteyenler için ücretsiz seminerler veriliyor. Haftanın yedi günü 10.00-22.00 saatlerinde açık olan Troy’da Mac konusunda hem profesyonellerin hem de bireysel kullanıcıların tüm sorularını yanıtlayabilecek bilgi birikimine sahip çalışanlar ve tüm Apple ürünleri bulunuyor. Tel: 0212 353 04 60

2 Teknosa Cevahir
İstanbul’un en büyük alışveriş merkezlerinden Cevahir Alışveriş Merkezi içinde bulunan Teknosa Cevahir mağazası tam 2400 metrekarelik bir alanda hizmet veriyor. Yazıcı, monitör, bilgisayar gibi IT ürün grubu, cep telefonu, mp3 çalar çeşitleri bulabileceğiniz telekom bölümü, görüntü ve ses sistemleri, fotoğraf makinesi, kamera çeşitleri bulunan optik bölümü, kişisel bakım ürünleri bölümü ve beyaz eşya çeşitleri gibi geniş bir ürün gamı mevcut. Tel: 0212 380 17 27

3 Teknosa Kanyon
Kanyon Alışveriş Merkezi B2 katında bulunan Teknosa tam 852 metrekare. Burada aradığınız her şeyi bulmanız mümkün. Mağazadaki ürün gamı içinde; IT ürün grubu, telekom, görüntü ve ses sistemleri, optik ürünleri, kişisel bakım ürünleri ve beyaz eşya çeşitleri bulunuyor. Tel: 0212 353 04 80

4 Bimeks Teknoport
Geçen ocak ayında Dünya Ticaret Merkezi içinde kapılarını açan Bimeks Teknoport tek katta 6 bin metrekarelik bir alana sahip. Alışveriş merkezinin giriş katında bulunan mağaza ürünlerin işlevlerine göre bölümlere ayrılmış. Oyun, bilgisayar ya da yazılım aradığınız ürün için ilgili bölüme gitmeniz yeterli. Markaların stantları hem çok şık hem de çok dikkat çekici. Ayrıca ziyaretçilerin fotoğrafçılık eğitimi, pilates, yoga gibi ücretsiz etkinliklere ve hediyeli yarışmalara katılması da mümkün.Tel: 0212 463 33 33
5 Darty Mecidiyeköy
Avrupa’da kurulan Darty bugün dokuz ülkede beyaz eşya ve elektronik alanında faaliyet gösteriyor. Türkiye’deki ilk mağazası Mecidiyeköy’de Profilo Alışveriş Merkezi’nde, 1600 metrekarelik bir alanda açılmıştı. Mağazada elektronik ürünlerinden küçük ev aletleri ve beyaz eşyaya kadar 150 kategoride 250’den fazla marka ve beş binin üzerinde ürün mevcut. Her gün 10.00-22.00 saatlerinde açık olan Darty fiyat, ürün ve hizmet kalitesi konusunda çok iddialı. Tel: 0212 248 88 00

6 Gold Levent Showroom
Toplam 58 şubesiyle hizmet veren Gold Bilgisayar’ın Levent Showroom’u Büyükdere Caddesi’nde bulunuyor. Burada bilgisayarlar, donanım ve yazılım ürünleri, telefonlar, mutfak aletleri, oyuncak-hobi ürünü çeşitleri, çanta, kablo, tarayıcı gibi çevre birimleri bulabilirsiniz. Üç katlı mağazanın otoparkı da var. Tel: 0212 444 91 11

7 Pupa İstinye Park
İlk mağazasını 2006 yılında Mayadrom’da açan Pupa, bir ilke imza atarak İstinye Park’ta Türkiye’nin en büyük Apple Premium Reseller mağazasını açtı. Apple’ın dünyada başlattığı APR konseptini mağazalarına taşıyan Pupa’nın satış kadrosu deneyimli ve sertifikalı. Satış sonrası müşteri memnuniyetine de çok önem veriliyor. Yakında başlayacak eğitim seminerleri de meraklılarını bekliyor, bilginize!
Tel: 0212 345 57 57

8 Teknosa Metrocity
Metrocity Alışveriş Merkezi’nin birinci katında bulunan, Türkiye’nin ilk teknolojik zincir marketlerinden olan Teknosa’da cep telefonundan bilgisayara, projektörden traş makinesine çok sayıda ürün bulabiliyorsunuz. Kampanyaları ve taksit seçenekleri de mevcut.Tel: 0212 344 00 37

9 Vatan Bilgisayar Bostancı
Bostancı’da E5 Karayolu üzerinde bulunan Vatan Bilgisayar 2004 yılında açıldı. Geniş bir iç mekâna ve yüksek duvarlara sahip mağazanın otoparkı da mevcut. Firmanın kampanyaları ve sürprizlerini internet sitesinden de takip edebilirsiniz.Tel: 0216 469 24 54

10 Vatan Bilgisayar Topkapı
1983 yılında Taksim Elmadağ’da kurulan Vatan Bilgisayar’ın ikinci mağazası 2002 yılında Topkapı Cevizlibağ’da açıldı. Bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi ürünler, network ürünleri, DVD ve ses sistemleri, yazılımlar, küçük ev aletleri ve beyaz eşya çeşitleri burada bulabileceklerinizden sadece bir kaçı. Vatan Bilgisayar’da 400 markaya ait binlerce ürün için satış ve satış sonrası hizmeti almanız mümkün. 10.00-22.00 saatlerinde açık olan mağaza iki kattan oluşuyor. Arabayla gelecekler için bir otoparkı da mevcut.Tel: 0212 665 56 56

EDİRNE GÖLÜ!


Bulgaristan baraj kapaklarını açınca Meriç ve Tunca nehirleri taştı, Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'yle ulaşım kesildi. Pazarkule ve Kapıkule gümrük kapıları kapandı.

Aşırı yağışlar ve Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açması sonucu Meriç ve Tunca nehirleri taşarken, Edirne'deki taşkın felaketinin boyutları büyüyor. Taşkın nedeniyle Pazarkule ve Kapıkule gümrük kapıları kapandı. Edirne Valiliği Kriz Masası yetkilileri, normalde 600 metreküp olan Meriç nehri debisinin 1300 metreküpü aştığını ve 1500 metreküpe ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Sular köprülerin üstünden akıyor
Tunca Nehri'nin yatağından çıkarak taşması sonucu önce Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi ile Balkan Şehitliği sular altında kaldı. Tunca Nehri, Yalnızgöz Köprüsü'nün üzerinden akmaya başladı. Sarayiçi'ndeki sosyal tesisler boşaltıldı. Tunca ve Meriç kenarındaki tarihi Kasımpaşa Camisi, Emniyet Müdürlüğü, Tugay Komutanlığı, Trakya Üniversitesi ve DSİ Bölge Müdürlüğü'ne ait tesisler selden etkilendi. Muradiye Öğrenci Yurdu'ndaki öğrenciler tahliye edildi.

Tunca ve Meriç nehirleri üzerlerinde tarihi köprülerin onarımı nedeniyle Karaağaç Mahallesi'yle ulaşımın sağlandığı iki tali yol da önceki akşamdan itibaren ulaşıma kapatıldı. Bu nedenle Yunanistan'a açılan Pazarkule Gümrük Kapısı'nda işlemler durduruldu.

Askerler botla geçti
Karaağaç'ta 100 konutu sel suları bastı. Bölgeye doktor, hemşire takviyesi yapıldı, ilaç gönderildi. Acil hastalar askeri araçlarla hastaneye sevk edildi. Suların Tunca Köprüsü üzerinden akması nedeniyle Karağaç Kışlası'nda görev yapan subaylar sabah göreve botlara binerek gitti. Daha sonra portatif köprü yapıldı.Meriç Nehri'nin Bulgaristan'ın Svilengrad kenti yakınlarından yatağından çıkarak Kaptan Andreova Gümrük Kapısı yoluna ulaşması üzerine Kapıkule Gümrük Kapısı da kapandı. Edirne Valisi Nusret Miroğlu, "Bulgar makamlarının bildirdiği miktardan daha fazla su geldi" dedi. Bu arada bölgede hafta sonuna kadar yağış beklenmediği belirtildi.

AB, Türkiye'ye evet dedi, ama hayırı kastetti

Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yaptığı görüşmede, Sarkozy'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "AB size 40 yıl boyunca 'evet' dedi, ama aslında 'hayır'ı kastetti. Ben ise dürüstüm, 'hayır' diyorum ve 'hayır'ı kastediyorum" dediğini söyledi.

Fransa'da 1968 kuşağının öğrenci liderlerinden "Kızıl Dany" lakaplı Daniel Cohn-Bendit, dün Boğaziçi Üniversitesi'nde bir konferans verdi. Bendit, Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu, ancak kendisinin yaptığı görüşme sırasında Sarkozy'ye, "Türkiye'nin 10 yıldan önce üye olamayacağını ve 10 yıl sonra farklı bir Türkiye'nin üye olacağını anlattığını" bildirdi.Sarkozy ise şöyle yanıt verdi: "Bir insanla evlenmeden önce onu daha iyi tanımak için bir süre birlikte yaşarsınız, bırakın biz de 10 yıl Türkiye'yle yakın ilişkilerimizi sürdürelim o zaman." 11 Eylül'den önce AB içinde hiçbir elit grubun Türkiye'nin AB'ye üye olabileceğini düşünmediğini ifade eden Bendit, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin 11 Eylül'le birlikte önem kazandığını da vurguladı.